1. Hukuk Dairesi 2015/2699 E. , 2017/4820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı mirasçıları vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 52, 149, 11 parsel sayılı taşınmazların uzun yıllardır davalı tarafından kullanılıp onayı olmadan fındık ürününün de davalı tarafından toplandığını, taşınmazlardan yararlanmasının engellendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 3.000.-TL’nın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazlarda ½ paydaş olduğunu, davacının kullanıma ilişkin ihtarının olmadığını, intifadan men koşulunun oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlarda tarafların ½ paydaş olup davalının taşınmazları kullandığı ve intifadan men koşulunun sağlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 52, 149, 11 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davalı miras bırakanı C... adına ½ paylı olarak, fındık tarlası ve fındıklık olarak tapuya kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazlarda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır.
Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince, çekişme konusu taşınmazın paylı mülkiyet üzere kayıtlı olup, paylı mülkiyet hükümlerinin uygulanması gerektiği kuşkusuzdur. Çekişme konusu taşınmazın fındık tarlası ve fındıklık niteliğinde olduğu gözetildiğinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Ne var ki, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, öncelikle davalı savunmasında davacının taşınmazlarda kullanabileceği boş yerlerin bulunduğunu ileri sürdüğünden; keşif yapılarak dava konusu dönemlerde davacının kullandığı veya kullanabileceği yer olup olmadığının saptanması, davacının taşınmaz üzerinde kullandığı veya kullanabileceği bir yer var ise ecrimisile hükmedilemeceyeği, kullanabileceği yerin bulunmaması halinde ise payı oranında ecrimisile hükmedileceği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davalı mirasçıları’nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.