Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanık ..."a yüklenen tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde; Sanığa 05.08.2014 tarihinde tebliğ edilen hükmün, 1412 sayılı CMUK"nın 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 13.01.2015 tarihinde temyiz edildiği, anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."un tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Sanık ..."a yükletilen tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların yasal bağlamda uygulandığı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.