14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/17298 Karar No: 2016/4745
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/17298 Esas 2016/4745 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/17298 E. , 2016/4745 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün temlikine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili tarafından 4 parsel sayılı taşınmazda 10 numaralı depolu dükkanın yüklenici ......"den satış vaadi sözleşmesi ile satın alındığını, yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği işi tamamlamaması nedeniyle arsa sahibi ... tarafından .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/374 Esas sayılı dosyası ile yükleniciye karşı nam"a ifa davası açıldığını ve davalı yüklenicinin bu güne kadar taşınmazın tapusunu müvekkiline devretmediğini, 10 numaralı depolu dükkanın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, olmadığında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ödemiş olduğu 100.000 USD"den 20.000 TL"nin işlemiş faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuş, davalı yüklenici yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, ikinci kademedeki tazminat istemi hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 24/06/2010 tarihli 2009/374 Esas 2010/272 Karar sayılı, davacısı arsa sahibi ... davalısı yüklenici ...... olan nam"a ifa istemine dayalı dosyasında, 4 parseldeki 10 numaralı bağımsız dükkanı arsa sahibine satma yetkisi tanınmasına, kalan para olursa davalı yüklenici adına açılacak hesaba yatırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 17.09.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut olayda, dava konusu bağımsız dükkanın davalı arsa sahibinin binadaki eksik işleri tamamlamak üzere nam"a ifaya izin kapsamında satışı yapılmak üzere arsa sahibine bırakıldığı buna göre davalı yüklenicinin dava konusu daireyi davacıya temlikinin artık bir sonuç doğurmayacağı açık olduğundan davacının tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Davada ikinci kademede tazminat talebinde bulunulmuştur. Gerçekten, davacı akidi olan yükleniciden Türk Borçlar Kanununun 112. maddesine dayanarak ademi ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun (yüklenicinin) taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akte dayandığından buna “akdi tazminat”, borçlunun sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denilmektedir. Türk Borçlar Kanununun 112. maddesi gereğince ödenmesi gereken tazminat ise alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarardan da borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır. Bu nedenle mahkemece, davacının ikinci kademedeki tazminat istemi yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmediğinden hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.