Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2737
Karar No: 2015/9310
Karar Tarihi: 28.04.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/2737 Esas 2015/9310 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/2737 E.  ,  2015/9310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava; davacılar murisinin, 01.01.1980 - Ekim 2002 tarihleri arasında davalı belediyede geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı murisinin davalı ... Başkanlığında 15.07.1984 – 14.10.2002 tarihleri arasında asgari ücret üzerinden kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı belediyeye ait 45084 sicil numaralı işyerinin 01.04.1984 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, bu işyerinden davacı adına 18.07.1986, 06.07.1987, 16.08.1989, 19.06.1990, 01.07.1991 ve 02.07.1993 tarihlerinde işe giriş bildirgelerinin verildiği, davacının davalı Belediyeden 08.07.1986 – 14.10.1993 tarihleri arasında bir kısım çalışmalarının kısmi ve kesintili şekilde bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; davacının 15.07.1984 tarihinden itibaren her yıl Haziran-Temmuz aylarından Eylül ayı sonuna kadar mevsimlik işçi olarak çalıştığının tanık beyanlarından sabit olduğu, hükme esas alınan 31.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda, “davalı işyerinin 01.04.1984 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı nazara alındığında bu tarihten önce tespitin mümkün olmadığı, davacının bildirilen süreler arasında eksik bildirilen sürelerin tespiti halinde bildirilmeyen sürenin 171 gün olduğu, davacının her yıl Haziran-Temmuz aylarından Eylül sonuna kadar çalıştığı kabul edilerek, bildirimin yapıldığı tarihten (bildirim yoksa 15 Temmuz başlangıç kabul edilerek) itibaren, bildirim varsa bu sürenin sonu yoksa 30 Eylül tarihine kadar çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve davacı murisinin 1676 gün çalışması olduğu, 566 gününün bildirildiği 1131 gününün bildirilmediği” şeklinde ikili görüş belirtildiği, buna rağmen Mahkemece davacının kesintisiz çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulduğu görülmüştür.
    Davacının her yıl Haziran-Temmuz ayından, Eylül ayı sonuna kadar mevsimlik çalıştığı tüm dosya kapsamından sabit olmasına rağmen kesintisiz çalıştığı şeklinde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, 31.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda 2. görüş olarak belirtilen ve “davalı işyerinin kanun kapsamına alındığı 01.04.1984 tarihinden itibaren davacının her yıl Haziran-Temmuz aylarından Eylül sonuna kadar çalıştığı kabul edilerek, bildirimin yapıldığı tarihten (bildirim yoksa 15 Temmuz başlangıç kabul edilerek) itibaren, bildirim varsa bu sürenin sonu yoksa 30 Eylül tarihine kadar çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapan ve neticede davacı murisinin 1676 gün çalışması olduğu, 566 gününün bildirildiği 1131 gününün bildirilmediği” şeklindeki görüşü doğrultusunda hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi