13. Ceza Dairesi 2017/2702 E. , 2018/12434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Katılan ..."e yönelik suç için kurulan hükme yönelik incelemede:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabul ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç tarihinde sanığın katılana yakınlık göstererek oluşturduğu ortamdan faydalanmak suretiyle konuşmak amacıyla katılan ...’den telefonunu istediği, katılanın da veremem demesine rağmen telefonu hızlıca elinden çekip aldığı ve olay yerinden ayrıldığı anlaşılan somut olayda, sanığın eyleminin TCK"nın 142/2-b maddesine uyduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülüp yazılı şekilde TCK"nun 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına,
II-Katılan ..."a yönelik suç için kurulan hükme yönelik incelemede:
a)Olay günü katılan ...’un yanında arkadaşları ... ve ... ile birlikte minibüse bindiği bu sırada minibüste olan sanığın katılana babasını tanıdığını ve babasının muhasebecisinin oğlu olduğunu söylemesi üzerine yakınlık kurarak aralarında sohbet ortamı oluşturduğu, daha sonra hep birlikte minibüsten indikleri, sanığın katılan ...’a 400 TL para ve evrak alacaksın bahanesiyle ilerde Axa Sigortaya gönderdiği ve ayrıca katılandan cep telefonunu ve bir de pul parası olarak 100 TL para istediği ve katılanın cep telefonunu ve 100 TL parayı sanığa verdiği katılanın sanığın tarif ettiği yere gittiğinde öyle bir yer olmadığını görünce koşarak geri döndüğü ancak sanığın olmadığını görünce dolandırıldığını anladığı olayda; sanığın bu şekilde ilk baştan itibaren hileli hareketler sergileyip katılanın telefonunu ve parasını kendisine teslimini sağlayarak katılanı dolandırdığının anlaşıldığı olayda; sanığın üzerine atılı eylemin TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülüp, yazılı şekilde TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
b)Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.