21. Hukuk Dairesi 2015/3232 E. , 2015/9309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 25.08.2006 tarihine kadar davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 11022312 sicil numaralı davalı işyerinden davacı adına 01.07.2000, 01.06.2003 ve 01.05.2004 tarihlerinde işe giriş bildirgelerinin verildiği ve bu bildirgelere bağlı olarak, 01.07.2000 – 30.11.2000, 01.06.2003 – 30.09.2003 ve 01.05.2004 – 10.09.2004 tarihleri arasında çalışmaların bildirildiği, ayrıca ihtilaflı dönemde 1064473 sicil numaralı işyerinden 09/2005 – 01.11.2005 tarihleri arasında, 1063017 sicil numaralı işyerinden 02.06.2006 – 25.06.2006 tarihleri arasında, 1064757 sicil numaralı işyerinden de 01.08.2006 – 10.08.2006 tarihleri arasında çalışmaların bildirildiği, davacı tanıklarının davacının çalışmasını doğrulamalarına rağmen davalı tanıklarının davacının çalışmalarının kesintili olduğunu beyan ettikleri görülmüştür.
Somut olayda; dosya içerisinde mevcut dönem bordrolarının okunaksız olduğu, ihtilaflı dönemde davacı adına çalışmaların bildirildiği işyerleri arasındaki irtibatın araştırılmadığı, resen tanık seçilerek tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediği, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Yapılacak iş, ihtilaflı dönemde davacı adına çalışmaların bildirildiği 1064757, 1063017 ve 1064473 sicil numaralı işyerlerine ait sicil dosyalarını getirterek bu işyerleri ile 11022312 sicil numaralı davalı işyeri arasındaki irtibatı araştırmak, davacının bu işyerlerinden bildirilen çalışmaları ile ilgili olarak davacının beyanlarını almak, ondan sonra davacının davalı işyerindeki çalışmalarının başlangıç tarihini davacıya sormak suretiyle tespit etmek, bu şekilde yapılan tespitten sonra 11022312 sicil numaralı davalı işyerinin ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarının okunaklı suretini getirtmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.