10. Hukuk Dairesi 2018/1646 E. , 2018/2559 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 31.05.1997 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu kazalıya bağlanan gelir ve yapılan masrafların rücuan tahsili istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanununun 26. maddesidir.
Davalı işverene ait maden işletmesinde kompresör işinde çalışan kazalının kompresör hortumunun patlaması sonucu yerde bulunan taş ve toprağın yüzüne ve gözüne doğru sıçraması nedeniyle yaralanarak % 34,2 oranında sürekli iş göremez hale gelmesiyle bağlanan gelir ile yapılan masrafların rücuan tazmini talebiyle açılan davaya ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinde davalı ... hakkında “Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya neden olmak” suçundan açılan kamu davasında 21.11.2001 tarih ve E.2001/11 K.2001/83 sayılı dosya üzerinden kesinleşen kararda, hükme esas alınan kusura ilişlkin raporda, davalı ...’ün 5/8, sigortalının 3/8 oranlarında kusurlu olduklarının belirlendiği ancak Mahkemece ayrı bir kusur raporu alınmaksızın davalı ... ve davalı şirket hakkında ceza davasında belirlenen kusur oranlarına göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın 26. maddesindeki sorumluluğun kusur sorumluluğuna dayandığı dikkate alındığında kusur raporlarının 506 sayılı Yasa"nın 26., 4857 sayılı Yasa"nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa"nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Somut davada, yukarıda belirtilen esaslar dahilinde davalı şirket ile diğer davalının kazanın meydana gelmesinde kusur ve aidiyetleri araştırılmadan ceza davasında davalılardan sadece ...’e izafeten belirlenen kusur oranı üzerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Bu sebeplerle, belirtilen esaslar gözetilerek usulüne uygun bir kusur raporu alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
2-Rücu davalarında faiz başlangıcı, gelirler yönünden gelir bağlama kararının Kurumun yetkili organınca onaylandığı tarih, geçici iş göremezlik ödeneği yönünden ödeme tarihi, tedavi giderleri için sarf tarihidir. Bu nedenle yanılgılı değerlendirmeyle gelirler, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilerek, davanın kısmen kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 26.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.