MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın 18.10.2014 tarihli sorgusunda duruşmadan vareste tutulmayı talep ettiği anlaşıldığından, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiğine dair tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabul ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç tarihinde sanığın telefon alım satım işi yapan müştekiye ait iş yerine gelerek kendisinde bulunan cep telefonunu satmak istediği, müşteki ile bu hususta anlaştıkları, sanığın müştekiye satmış olduğu telefonun 300 TL sini aldığı halde müştekiye bir yakını ile görüşeceğini söyleyerek telefonu müştekiden geri istediği müştekinin de kabul etmesi üzerine sanığın suça konu telefonu alarak iş yerinden hızla uzaklaştığı ve telefonu geri getirmediği şeklinde gerçekleşen eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden, TCK"nın 141/1. maddesiyle karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 25/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.