11. Hukuk Dairesi 2020/4407 E. , 2021/6580 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.02.2019 tarih ve 2018-434/251 sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 19.12.2019 tarih ve 2019-2231/1605 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacı ... Turizm isimli şirketin 3 adet aracı, davacı ..."ın ise 1 adet aracı, davalı şirketten, yabancı para birimi ile, otomotiv ürünleri kredisi ve rehin sözleşmesi kapsamında satın aldığını, ancak sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren davacıların aleyhine döviz kurunda çok büyük artışlar yaşandığını, bu durumun TBK 138. maddesi kapsamında öngörülemeyen ve borçlulardan kaynaklanmayan bir durum olduğunu, döviz kuruyla olan bu taksitleri ödemesini beklemenin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davalı şirkete yazılı olarak sözleşmenin uyarlanmasının talep edildiğini, ancak sonuç alınamadığını belirterek, öncelikle 4 adet otomotiv ürünleri kredisi ve rehin sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespitine, geçerli ise yeni koşullara uyarlanmasına, uyarlanamıyorsa sözleşmelerin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Mercedes Benz Finansman Türk A.Ş. vekili, zamanaşımı defisini ileri sürerek, davacıların yaklaşık 2 senedir ödeme planına uygun olarak ihtirazi kayıt sunmaksızın ödemelerini yaptığını, sözleşme konusu araçların davacılar tarafından kullanıldığını, bu nedenle dava konusu sözleşmelerin geçerli olduğunu, otomotiv ürünleri kredisi ve rehin sözleşmesinin 6.2 maddesi gereğince revizyon konusunda kredi verenin tam serbestisinin olduğunu, davacıların tacir olması sebebiyle basiretli bir tacir gibi davranmalarının gerektiğini, sözleşmenin uyarlanması halinde davalı şirketin borçlandığı yabancı bankalara karşı durumunun oldukça ağırlaşacağını ve zor duruma düşeceğini, ülkenin şartlarında döviz kuru artışının beklenmeyen, öngörülemeyen bir durum olmadığını, keza aracın değerinin de davacıların lehine arttığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamaya göre, davanın, sözleşmelerin tanzim tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, kredi ilişkisi nedeniyle çekilen kredi miktarı ile ödenmesi gereken bedelde bir değişiklik olmadığı, çekilen kredinin ticari niteliği de dikkate alınarak uyarlama şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılamaya göre, TBK"nın 138. maddesinin istisnai nitelikte bir kanun maddesi olduğu, aşırı ifa güçlüğü nedeniyle sözleşmenin uyarlanmasını talep istemi için bazı koşullar öngörüldüğü, davacıların döviz ile borçlanmayı kendi iradeleri ile seçtiği, bu nedenle döviz kurundaki artış riskinin davacılar tarafından göze alındığı ve bu durumun öngörülebilir olduğu, bu nedenlerle sözleşmelerin uyarlanması için gerekli şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK "nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 25/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.