(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/3022 E. , 2021/2058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 263 parsel sayılı 181.200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, kayıt miktar fazlasının adına tescili istemiyle; davacı ... ise, ... payını satın aldığı iddiasına dayanarak Komisyona itiraz etmesi üzerine, Komisyon tarafından, mevsim şartlarının elverişsizliği nedeniyle isabetli karar verilemeyeceği gerekçesiyle, tutanak ve ekleri Tapulama Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 11.06.1993 tarih ve 1993/3897-6131 Esas, Karar sayılı ilamı ile, Hazine adına çıkartılan tebligatın 766 sayılı Yasa’nın 60. maddesine uygun tanzim edilmediğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı Hazinenin itiraz etmemiş sayılmasına, davacı ...’ün davasının kabulü ile çekişmeli 263 parsel sayılı taşınmazda ... payının ... adına tesciline, diğer paydaşların paylarının aynen ipkasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı Hazinenin iki haftalık kesin süre içerisinde itiraz sebep ve delillerini bildirmediği kabul edilerek, 766 sayılı Kanun"un 60 ve 62. maddesi uyarınca davacı Hazinenin itiraz etmemiş sayılmasına kararı verilmiştir. Kadastro tespitinden sonra ve hüküm tarihinden önce 10 Ekim 1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kanunla, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 766 sayılı Tapulama Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Bu durum karşısında Mahkemece, hüküm kurulduğu tarihte yürürlükte bulunmayan 766 sayılı Yasa" nın 60 ve 62. maddeleri hükümleri uyarınca itiraz sebep ve delillerin bildirilmesi hususunda kesin süre verilmesine ilişkin ara kararı kurulması hukuka uygun olmadığından, bu ara karara hukuki sonuç bağlanması da mümkün değildir. Öte yandan dosya kapsamına göre, davacı Hazinenin, dava konusu taşınmaza uygulanan tapu kayıt miktar fazlasının Hazine adına tescilini talep ettiği anlaşılmakta olup, Hazineden tekrar itiraz sebebinin bildirilmesinin istenmiş olması da usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, tespite esas tapu kaydının, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritalarının onaylı örnekleri ve komşu parsellerin tutanaklarının örnekleri ile varsa dayanakları getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde keşif icrasıyla tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan kanun hükümlerine göre karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.