Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/132
Karar No: 2019/310

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/132 Esas 2019/310 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/132 E.  ,  2019/310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.07.2012 tarihli ve 2010/1381 E., 2012/819 K.sayılı karar taraf vekillerince temyiz edilmekle, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 09.09.2013 tarihli ve 2012/16951 E. 2013/15163 K.sayılı kararı ile;
    “…Davacı vekili, müvekkili şirkete sigortalı bulunan özel yata 28.3.2009 tarihinde davalının donatanı ve maliki olduğu Kemer II isimli yolcu motorunun hatalı manevra yapması sonucunda çarptığını, bu çarpma neticesinde sigortalı yatta meydana gelen toplam 3.884,97 TL hasar bedelinin sigortalılarına ödendiğini, ödenen miktar yönünden rücuen alacaklı durumuna geldiklerini, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibine geçtiklerini ancak davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile alacaklarının tahsiline ayrıca icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.2.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de, davanın niteliğini ve davadaki tarafı HMK"nın 124. maddesine göre değiştirerek davalarını alacak davası olarak ıslah edip HMK"nın 124 maddesine göre davalıyı da .....Turizm Ticaret Ltd. Şti. olarak gösterdiklerini bildirmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin Kemer II isimli teknenin donatanı veya maliki olmadığını, bu nedenle davanın müvekkiline yöneltilemeyeceğinin savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davaya dayanak olaya sebebiyet verdiği belirtilen Kemer II donatanı ya da maliki olmadığı, davacının taraf değişikliği talebinin de davalının kabulüne bağlı olduğu ve davalı tarafça kabul edilmediği, bu nedenle davacının davalı hakkında belirtilen takibi yapmasının yerinde olmadığı, davalının borca itirazının yerinde olduğu iddia edilen alacaktan davalını sorumlu olmadığı, ayrıca takipte davacının haksız olmasına rağmen kötü niyetli olduğu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- HMK"nın 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası olmadan, hakim tarafından kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
    Somut olayda, davacı tarafından, dava açılmadan önce, sigortalısına zarar veren davaya konu yolcu motorunun kime ait olduğuna dair araştırma yapıldığı, bu noktada yolcu motorunun gemi sicilinde kayıtlı bulunmaması nedeniyle resmi kurumlardan sahibinin öğrenilemediği, ardından yapılan araştırma ile davalıya ulaşıldığı ancak davalının da bu motorun sahibi olmadığını bildirmemesi üzerine bu kişiye yönelik takip başlatıldığı, yine davalı tarafından takibe yapılan itirazda da, motorun kendisine ait değil ortağı olduğu şirkete ait olduğu hususunun açıklanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının dava sırasında taraf değişikliği talebinde bulunması dürüstlük kuralına aykırı bulunmadığından, HMK"nın 124/3. maddesi uyarınca bu talebin kabulü yerine reddine karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir
    2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir...”
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, sigorta hukukundan doğan itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan özel yata 23.08.2009 tarihinde davalının donatanı ve maliki olduğu Kemer II isimli yolcu motoru kaptanının hatalı manevra yapması sonucunda çarptığını, bu çarpma neticesinde sigortalı yatta meydana gelen toplam 3.884,97TL hasar bedelinin dava dışı sigortalısına ödendiğini, ödenen miktar yönünden rücuen alacaklı durumuna geldiklerini ve bu alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibini başlattıklarını, ancak davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile davalının alacağın %40 oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 16.02.2012 tarihli dilekçesi ile de, davanın niteliğini ve davadaki tarafı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 124’üncü maddesine göre değiştirerek davalarını alacak davası olarak ve davalı tarafı da .....Turizm Ticaret Ltd. Şti. olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin Kemer II isimli teknenin donatanı veya maliki olmadığından müvekkilinin davada taraf sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel Mahkemece, davalının kazaya sebebiyet verdiği belirtilen Kemer II isimli yolcu motorunun donatanı ya da maliki olmadığı, davacının taraf değişikliği talebinin de davalının kabulüne bağlı olup kabul edilmediği, davalının borca itirazının yerinde olduğu, iddia edilen alacaktan sorumlu olmadığı, davacının icra takibi yapmasında haksız olmasına rağmen kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Taraf vekillerinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Mahkemece önceki gerekçelerle ve ilgili mercie yazılan müzekkere sonunda Antalya Liman Başkanlığının 15.10.2014 tarihli 12646 sayılı yazısı ile sorulan Antalya Gemi Sicilinin 322’nci sırasında tescilli Kemer II isimli gezinti gemisinin 20.08.1996 tarihinde dava dışı .....Turizm Tic. Ltd. Şti."ye satıldığı ve hâlen de ilgili adına kayıtların devam ettiğinin tespit edildiğinin bildirildiği, basiretli bir tacir gibi hareket etmeden yanlış mercilere başvurup aldıkları bilgilere ve duyuma dayalı olarak davacının davalı aleyhine yürüttüğü icra takibi ve açmış olduğu itirazın iptali davasında 6100 sayılı HMK’nın 124’üncü maddesine göre taraf değişikliğine gitmesine davalının rıza göstermemesi, mahkemenin rıza aranmaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilecek bir durumun bulunmadığı ek gerekçeleriyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacı vekilinin yargılama sırasında taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı bulunup bulunmadığı ya da kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıp dayanmadığı, buradan varılacak sonuca göre 6100 sayılı HMK’nın 124/3-4 maddesinde belirtilen iradî taraf değişikliği koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşme sırasında, işin esasına geçilmesinden önce Mahkemece Özel Daire bozma kararından sonra davalı vekilinin talebi yerinde görülerek Antalya Liman Başkanlığına müzekkere yazılarak verilen cevabın direnme kararına gerekçe yapılması karşısında, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı ve temyiz incelemesinin Özel Dairece mi yoksa Hukuk Genel Kurulunca mı yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 06.05.2015 tarihli ve 2014/13-2172 E., 2015/1311 K. sayılı kararı).
    Somut olaya gelindiğinde, ilk kararda davalının davaya dayanak olaya sebebiyet verdiği belirtilen Kemer II isimli yolcu motorunun donatanı ya da maliki olmadığı, davacının taraf değişikliği talebinin de davalının kabulüne bağlı olduğu ve davalı tarafça kabul edilmediği gerekçesiyle mahkemece davanın reddine karar verildiği hâlde, bozma kararı sonrasında davalı vekilinin talebi yerinde görülerek Antalya Liman Başkanlığına müzekkere yazılarak Kemer II isimli yolcu motorunun 322 sicil numarası ile 20.08.1996 tarihinden itibaren dava dışı bir şirket adına tescilli olduğu gerekçesine de dayanılmak suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Görüldüğü üzere, bozma kararı sonrasında yazılan müzekkere cevabında bildirilen sicil kaydı esas alınarak, diğer bir anlatımla yeni bir bilgi ve delile dayalı olarak direnme kararı verilmiştir.
    Şu hâle göre, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, ilk kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.
    Hâl böyle olunca, yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3’üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440-III/2. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.03.2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi