23. Hukuk Dairesi 2014/9090 E. , 2015/5938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2013
NUMARASI : 2008/231-2013/217
Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 18.03.2014 gün ve 2013/8104 Esas, 2014/2072 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı A.. S.. vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi A.. S.. arasında imzalanan 12.04.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca bodrum kata iki adet daire yapılacağı düşünülerek, birinci normal katta 5 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin davalıya, kalanların davacıya ait olacağı kararlaştırılmış iken inşaat projesinin yapılması ve ruhsat alımı sırasında bodrum kata 2 daire yerine bir daire yapılması üzerine daire numaralarının zorunlu olarak değiştiğini, tarafların sözlü olarak 4 ve 5 numaralı dairelerin davalı arsa sahibine, 6 numaralı dairenin davacıya isabet edeceği hususunda mutabık kaldıklarını, davacının üzerine düşen edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının 4 , 5 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin tapularını uhdesinde tuttuğunu, hatta 4 numaralı bağımsız bölümü akrabası olan diğer davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, 6 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptaliyle müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalının harici anlaşma sonucu 6 numaralı dairenin davacıya ait olacağı yolundaki daire değişimini inkâr ettiğini, davalının sözleşme gereği davacıya isabet eden 4 numaralı bağımsız bölümü davalı A.. Y.."a devrettiğini ileri sürerek, davalıya temlik edilen 4 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4 numaralı bağımsız bölümün değeri olan 20.000,00 TL"nin avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı A.. S.. vekili, inşaat sözleşmesinde bodrum katta iki daire yapılmasının kararlaştırıldığı halde belediyeden alınan imar ruhsatlı projeye göre bodruma sığınak yapılması gerektiğinden sığınakla birlikte bir daire yapılabildiğini,
ancak inşaat sözleşmesi gereği 5 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin müvekkiline isabet ettiğini, bu hususta inşaat sözleşmesinde bir değişiklik yapmadıklarını, kat irtifakının da anlaşmalarına uygun olarak kurulduğunu, birleşen davaya konu 4 numaralı bağımsız bölümün bizzat davacı tarafından diğer davalıya bedeli karşılığında satıldığını, binanın sözleşmeye uygun yapılmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı A. Y. vekili ise, müvekkilinin 4 numaralı bağımsız bölümü, davacı yükleniciden bedelini ödeyerek satın aldığını, tapu devrinin diğer davalı tarafından yapıldığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; asıl davanın kabulüyle 6 numaralı dairenin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, birleşen davanın ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, kararı, birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı A.. S.. vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 18.03.2014 gün ve 2013/8104 Esas, 2014/2072 Karar sayılı ilamı ile bilirkişi raporları arasında projeye ve ruhsata aykırı imalat yapılıp yapılmadığı hususunda oluşan çelişki giderilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı, mahkemece belediyesinden binanın iskan almaya hazır hale getirilebilmesi için inşai ve mimari yönden yapılması gereken işlemler ile projeye aykırılıkların tadilat projesi ile giderilip giderilemeyeceği, iskan ruhsatı verilip verilemeyeceği ile giderim bedelleri sorulup, talebi halinde yükleniciye süre ve yetki verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bu kez, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı A.. S.. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı A.. S.. vekili vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 62,80 TL"şer harç ve takdiren 248,00"er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.