23. Hukuk Dairesi 2014/8644 E. , 2015/5937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/09/2013
NUMARASI : 2012/36-2013/446
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 20.03.2014 gün ve 2013/9244 Esas, 2014/2106 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile dava dışı diğer arsa sahipleri ve davalı yüklenici firma arasında 04.06.2004 tarihli “Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca inşaa edilecek binada 5 daire ile 1 dükkanın arsa sahiplerine, 7 daire ve 1 dükkanın ise davalı yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, daire sayısındaki fark ile büyüklüklerindeki artıştan ve kat sayısındaki artışlardan arsa sahiplerine %50 pay verileceğini, sözleşme uyarınca müvekkiline isabet eden bağımsız bölümlerin 14 ve 16 numaralı yerler olduğunu, işin teslim süresinin sözleşme tarihinden itibaren 26 ay olduğunu, aksi halde davalının kira bedeli ödeyeceğini, ancak davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 04.08.2006 tarihinde teslim edilmesi gereken daireleri süresinde teslim etmediği gibi eksik ve ayıplı imalatlar yaptığını, bu hususun mahkeme aracılığı ile tesbit edildiğini, ayrıca davalı yüklenicinin en üst katları dubleks olarak inşaa ettiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin bu nedenle alacak hakkı doğduğunu ileri sürerek, müvekkilinin açıklanan nedenlerle oluşan 125.245,00 TL alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesi, bilirkişi raporları ve diğer hususların müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediği için savunma haklarının kısıtlandığını, keşfin müvekkilinin yokluğunda yapıldığını, bilirkişi raporunun gerçekleri yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; davalının davacı arsa sahibine sözleşme uyarınca isabet eden bağımsız bölümleri geç teslim ettiğinden davacının kira kaybı nedeni ile zarara uğradığı, ayrıca davaya ait daireler ile ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işler nedeni ile davacının alacaklı olduğu, davalı yüklenici tarafından en üst kata dubleks daire yapılması nedeni ile davacının alacak hakkı doğduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile eksik imalat ve daire artış payı için 6.256,19 TL ve kira mahrumiyeti için 27.650,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiş, Dairemizin 20.03.2014 gün ve 2013/9244 Esas, 2014/2106 Karar sayılı ilamı ile davalı yüklenici şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı arsa sahibinin temyiz itirazları yönünden ise, mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre kira tazminatının başlangıç tarihi 07.05.2009 olarak kabul edilerek, tespit tarihi olan 10.08.2011 arasındaki kira mahrumiyeti hesaplandığı, sözleşmenin “Cezai Hükümler” başlıklı bölümünün (B) bendinde, sözleşme tarihinden itibaren 3 ay içinde inşaata başlanacağı, “İşe Başlama Bitirme Tarihi” bölümünde ise inşaatın süresinin sözleşme tarihinden itibaren 26 ay olduğu belirtildiğinden inşaatın teslim süresinin 04.11.2006 olduğu, mahkemece teslim tarihinin 07.05.2009 olarak belirlenerek kira bedeline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca 19.12.2012 tarihli ilk raporda hesaplanan eksik ve kusurlu işler bedeli ile dubleks daire değer farkı yönünden yapılan itiraz üzerine alınan 30.04.2013 tarihli ek rapor arasında gerekçe gösterilmeden önemli ölçüde fark bulunan tazminat miktarları hesaplandığından mahkemece, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak, çelişkiyi giderici nitelikte, tarafların iddia, savunma ve daha önceki raporlara yaptıkları itirazları da karşılanacak şekilde, somut olaya uygun, denetime elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.