15. Ceza Dairesi 2017/4857 E. , 2019/8694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında; dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat,
2- Sanık ... hakkında; dolandırıcılık suçundan beraat
Dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ...’nin, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’nin beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararına karşı katılan vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 10/01/2014 tarih, 2014/14 değişik iş sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra mahkemece, sözkonusu karara karşı yazılı emir yolu ile temyize başvurulup başvurulmayacağına dair ihbarda bulunulmuş olup, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nce kanun yararına bozma incelemesine konu edilmediği ve böylece temyize tabi olacak biçimde her hangi bir karar verilmediği anlaşıldığından, sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Sanık ...’nin katılanın yetkilisi olduğu .... Tic. Ltd. Şti. den ürün aldığı, biriken borçlarını babası diğer sanık ... ve kız kardeşinin kredi kartlarını kullanarak ödemek istediği, ancak gerçek durumu gizleyerek, katılanın ekonomik sıkışıklığını gidermek için kredi kartından para çektirceğinden bahisle yalan söyleyerek babası sanık ... ile kız kardeşi ..."in kredi kartlarını kullandığı, kredi kartlarının günü gelince bankaya ödeme yapmadığı, babasının sıkıştırması üzerine lehdarının sanık ... olduğu 5000 TL ve 6000 TL iki tane bonoyu babası sanık ..."ye vererek bu senetleri katılandan aldığını söylediği, sanık ..."nin de senetleri bankaya tahsile verdiği, katılanın 5000 TL bedelli senedin protesto olmaması için ödemek zorunda kaldığı, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık ...’nin savunmlarında; katılanın yetkilisi olduğu şirkette 10 ay süre ile müdür ve kar ortağı olarak çalıştığını, şirketten 80.000 TL alacağı olduğunu, katılanın işçi ücretlerini ödeyemeyip, borç para isteyince, babası olan diğer sanık ..."ye ait kredi kartını alıp şirketin pos makinesinden geçirerek 12.000 TL para alıp, katılanın yetkilisi olduğu şirketin hesabına yatırdığını, daha sonra işten ayrıldığını ancak; katılanın parayı ödeyemeyince senet vermeyi teklif ettiğini, bunun üzerine sahte olduğu iddia edilen suça konu iki bonoyu düzenlediğini, katılanın imzalaması için Bolu"ya gönderdiğini, sanık ...’nin lehdar olduğu her iki bononun kendi kredi kartından para çekilmiş olması nedeniyle oğlu olan diğer sanık ... tarafından verildiğini belirtmeleri, sanık ...’nin söz konusu bonoları sahte olduğunu bildiği veya bilebilecek durumda olmasına rağmen tahsil etmeye çalıştığına ilişkin savunmasının aksini gösteren herhangi bir delile rastlanmaması, sanık ... ile katılanın ortağı olduğu .... Ltd şirketi ile bayilik sözleşmesi olduğunu ileri sürdüğü Kadıköy 3 İş Mahkemesi’nin 2011/601 esas sayılı dava dosyasında dinlenen tanıkların sanık ..."nin .... Gıda, sonrasında .... Gıda veya .... kuyumculuk şirketinin Ataşehirdeki deposunda çalıştığını beyan ettikleri, dosyada mevcut kredi kartı sliplerinin incelenmesi sonucunda sanıklardan ..."ye ait kredi kartından 14.11.2010 tarihinde 5.000 TL ve 2.000 TL olmak üzere toplam 7.000 TL, sanık ..."nin kız kardeşi ..."in kredi kartından 5.000 TL paranın .... Kuyumculuk hesabına aktarıldığının anlaşılması karşısında; sanık ...’nin üzerine atılı resmi belgede sahteclik ve dolandırıcılık, sanık ..."nin üzerine atılı dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanık ...’nin senetlerin sahteliğini bilerek, tahsile koyduğu ve her iki suçunun da sabit olduğu, sanık ..."nin dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu, suçun unsurlarının oluştuğu, mahkemenin sanık ile katılan arasındaki ilişkinin yanlış yorumlandığı ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.