3. Hukuk Dairesi 2016/10341 E. , 2017/48 K.
"İçtihat Metni".
Taraflar arasındaki yardım nafakasının artırılması (Asıl Dava), yardım nafakasının kaldırılması (Karşı Dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin dedesi olduğunu,müvekkilin babasının 2004 yılında vefat ettiğini, . 2013/397 karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine aylık 400 TL nafaka hükmedildiğini, müvekkilinin . bölümünden mezun olduğunu, iş bulamadığını, davacının.öğrenci olduğunu, bu nedenle müvekkili lehine 2010 yılında hükmolunan 400 TL yardım nafakasının değişen sosyal ekonomik koşullar, artan ihtiyaçlar nedeniyle 600 TL"ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının ihtiyari olarak yeniden üniversiteye başladığını,çalışabilecek durumda olduğunu beyanla asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile eğitimini tamamlayan davacı lehine 2013 yılında hükmolunan 400 TL yardım nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü ile . sayılı kararı ile davacı-karşı davalı lehine bağlanan aylık 400,00-TL yardım nafakasının karşı dava tarihi olan 11/01/2016 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığından reddi gerekir.
2-)TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."
Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır.
Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
./..
-2-
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden,davacının. öğrenci olduğu aylık 800 TL kira gideri olduğu, davalının ise,emekli olduğu,aylık 1000 tl geliri olduğu, üzerine kayıtlı bir dairesi olduğu,. marka bir aracının olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının . bölümünden mezun olduğu,ancak halen işsiz olduğu ,. öğrenci olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dava tarihi itibari ile öğrenci olduğundan yardım nafakası talebi haklıdır. Ayrıca, ülkenin çalışma koşulları, kalıcı ve düzenli gelir getiren bir iş bulmanın zorluğu, davacının. yeni mezun oluşu, iş deneyiminin olmayışı, kamu personeli seçme sınavını kazanmak için ders çalışması gerektiği konuları düşünüldüğünde; mahkemece karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalı lehine bağlanan yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı-karşı davalı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.