23. Hukuk Dairesi 2014/10230 E. , 2015/5919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2012/322-2014/60
Taraflar arasındaki asıl tapu iptali ve tescil, birleşen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davalarda davalı temsilcileri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. M.. O.. ile kooperatif yönetim kurulu başkanı İhsan Kamil Deşilmez"in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin, yönetim kurulu kararıyla peşin ödemeli ortak olduğunu, müvekkilinin peşin olarak ödediği miktar dışında hiçbir ödenti yapmayacağı belirtilmesine rağmen kendisine gönderilen ihtarlarda 20.000,00 TL anapara ve 44.000,00 TL gecikme faizi talep edildiğini ve ödememesi halinde ihraç edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını ileri sürerek, B Blok 12. Kat 35 no"lu dairenin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tescilini; birleşen davada ise, ihraç kararının usulsüz olduğunu ileri sürerek, 19.04.2007 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ihtarlara rağmen borcunu ödemeyen davacının ihracının yerinde olduğunu, tapu iptali ve tescil isteminin yerinde olmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 13.02.2012 tarih ve 2011/3613 E., 2012/951 K. sayılı ilamıyla; davacının peşin ortaklığa alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararında; " kooperatif inşaatlarının imalatını yapan E Tar. Tic. Ltd.’nin kooperatifimize yapmış olduğu yazılı müracaatı ile yapılan imalata karşılık verilecek dairelerden 125 m², B Blok, 12. kat 35 no"lu daire yüklenici firmanın muvafakati ve onayı ile N.. O..’e mülkiyetinin verilmesine, daire mülkiyet bedeli olan 40.000,00 TL’nin yüklenici firma hesabına borç olarak kayıt edilmesine ve binanın iskânının alınmasına kadar N.. O..’ten hiçbir nam altında alacak iddiasında bulunulmamasına ve bu gayrimenkule ait tapusunun uygun zamanda verilmesine..” denildiği, “...yüklenici hesabına borç kaydedilmesi..." ibaresinin muhasebe tekniği açısından ne anlama geldiği hususunda konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak açıklığa kavuşturulması gerektiği, davacı, anılan kararla belirlenen edimini yerine getirdiğini ve yönetim kurulu kararıyla ibra edildiğini ileri sürdüğüne göre ödemeye ilişkin delillerin davacıdan istenmesi, belge sunulmaması halinde ödemeyi kime, ne zaman yaptığı konusunda davacının isticvap edilmesi, yüklenici ile davalı kooperatif arasındaki eser sözleşmesi de incelenerek dava konusu dairenin kime ait olduğunun tespiti ile yükleniciye ait ise, peşin bedel ödenmek suretiyle ortaklık kararı öncesi ve sonrası kooperatif ve yüklenicinin yazışmaları incelenerek bir sonuca varılamadığı takdirde ispat yükünün kimde olduğu belirlenip, yemin yaptırılması hususu üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; "Yüklenici Hesabına Borç Kaydedilmesi" ibaresinin davalı kooperatif ile onun yüklenicisi olan müteahhit firmanın yapmış olduğu imalatlardan dolayı yüklenicinin hak ettiği alacağına karşılık kendisine verilmesi gereken dairenin üçüncü kişiye verilmesi nedeniyle yüklenicinin alacağına karşılık borç kaydedilmesi, yüklenicinin alacağının ödenmesi ve hesabın kapatılması anlamına geldiği, dava dışı yüklenici ile davalı kooperatif arasında tek tek hangi dairenin kime isabet edeceği konusunda sözleşme bulunmadığı, davacının isticvabı ile beyanında bedelin peşin ödenmek suretiyle kooperatife ortak olduğu ve bu hususta noter belgesi düzenlendiği, bedelinin dava dışı yüklenici şirkete ödendiği ve noter satışı ile devirde sorun olmadığına dair yazılı belgelerin düzenlendiği, ödeme yapılmamış olsaydı bu yönde belge düzenlenmeyeceği, ödeme yapıldığına dair iddianın aksinin ispat edilemediği, davacının davasının subuta erdiği, davacının peşin ödeme suretiyle ortak olduğu ve bu haliyle de kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığı ve dolayısıyla borcu bulunduğundan bahisle alınan ihraç kararının usulsüz olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davalarda davalı temsilcileri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davalarda davalı temsilcilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalı temsilcilerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.