12. Ceza Dairesi 2020/595 E. , 2021/2862 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1-son, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve katılan tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın mağdur ile şikayetçinin haklarını düzenleyen 234/2. maddesinde “mağdur, onsekiz yaşını doldurmamış, sağır veya dilsiz ya da meramını ifade edemeyecek derecede malûl olur ve bir vekili de bulunmazsa, istemi aranmaksızın bir vekil görevlendirilir." düzenlemesine yer verildiği, Kanunun amir hükmü karşısında ruhsal rahatsızlığı sebebiyle konuşamayan mağdura vekil tayin zorunluluğu bulunduğundan, mağdur ...’ya CMK"nın 234/2. maddesi gereğince vekil tayin edilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemizin 24.12.2019 tarihli kararı ile tevdii kararı verildiği, anılan karar sonrası ...’ya zorunlu vekil atandığı anlaşıldığından tebliğnamede bozma öneren (2) nolu görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Katılan ...’nun temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan ...’nun meydana gelen olayda yaralanmadığı anlaşılmakla suçtan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmadığından davaya katılmasına ilişkin karar hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz hak ve yetkisi vermeyeceğinden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,
2-Sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanık sürücünün sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahal dışında, iki yönlü, eğimli, köy yolunda seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde sağa tehlikeli virajı alamayarak karşı şeride girmesi sonucu karşı yönden gelen ...’nun sevk ve idaresindeki otomobil ile çarpıştığı, asli kusurlu olarak katılanlar ... ile ...’nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, katılan ...’nun kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu biri nitelikli şekilde üç kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın cezanın haksız yere verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin (50/1-a) gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının üçüncü paragrafı çıkarılarak yerine “Sanığa verilen hapis cezasının sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri gözetilerek TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 150 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri gözönünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.