16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4132 Karar No: 2018/5298 Karar Tarihi: 20.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4132 Esas 2018/5298 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, suçlu olduğu tespit edilen kişi, silahlı terör örgütüne üye olmaktan dolayı cezalandırılmıştır. Çıkarılan istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve karar temyiz edilmiştir. Dosya incelendikten sonra, Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesi ve 3/1. maddesi çerçevesinde suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, kullanılan araçlar ve tehlike yaratan unsurlar göz önünde bulundurularak adil bir cezanın belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, fazla ceza tayin edilmesi suçlamada yanılgıya sebep olduğundan karar bozulmuştur. Atılan suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delillerin durumu ve sanığın tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye talebi de reddedilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/4132 E. , 2018/5298 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun şekilde alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 20.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.