Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17899
Karar No: 2018/9064
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17899 Esas 2018/9064 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/17899 E.  ,  2018/9064 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun ipali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün davacı vekili ile katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.10.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı ... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalılardan ..."in davacı ..."na verilen 925.000 Amerikan Doları tutarındaki bonoya kefil olarak imza koymuş bulunduğunu, söz konusu senet ödenmediğinden davalılar hakkında ... 4. ... Müdürlüğü"nün 2013/22763 sayılı dosyası ile ... takibi başlatıldığını, takip aşamasında davaya konu taşınmazın 1/2 hissesini 17/04/2012 tarihinde diğer davalı ..."ya devrettiğini, bu devrin İİK"nun 280 maddede tanımlandığı şekli ile alacaklılara zarar vermek ve alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile yapıldığını, görünüşte satış işlemi olarak bu işlemi gerçekleştirdiğini belirterek tasarrufun iptali ile tapu kadının davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; iş bu davanın hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğu, müvekkilinin ... ilçesinde ikamet ettiğini davaya bakmaya ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu,borcun 14/12/2012 keşide 15/01/2013 vade tarihli senetten doğduğu taşınmaz satış işleminin ise çok önceki tarih olan 17/04/2012 tarihinde gerçekleştirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; Davalılardan ..."yı 2005 yılından beri tanıdığını, ailece görüştükleri ve her türlü sorunlarında kendilerine maddi destek vermek sureti ile dahi yardımcı olan bir insan olduğunu belirterek davayı kabul etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; tasarruf tarihinin borcun doğumundan önce olduğu ve İİK 277 vd maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
    1-... ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu davaların görülebilmesi için, diğer dava koşullarının yanında tasarrufun iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Öte yandan ticari yaşamda çek ve bonoların vadeli ödeme aracı olarak kullanıldığı da bilinen bir gerçektir.
    Somut olayda, dava dayanağı takibe konu bono 14/12/2012 keşide tarihli olmakla birlikte, mahkeme gerekçesinin aksine, davacı alacaklı bu bononun borçlu ve babası olan ... ...ile süre gelen ticari ilişki nedeni ile verildiğini ve davalı borçlu ...’in babası ve söz konusu senette asıl borçlu olan ... ...’in banka hesabına 10/04/2012 tarihinde 36.000 USD, 12/04/2012 tarihinde 80.011 USD havale ettiğini dosyaya sunduğu banka dekontları ile belgelemiştir. Ayrıca davalı borçlu ...; yargılama sırasında verdiği beyan dilekçesinde; davacıya borcu olduğunu, 100.000 USD babasının banka hesabına havale olarak gönderildiğini ve yine çeşitli tarihlerde de gönderilen paralar nedeniyle borcun doğduğunu kabul etmiştir.
    Bu durumda, borcun doğumunun 17/04/2012 tarihli tasarruftan önce olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."ya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ..."ya geri verilmesine 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi