12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/12769 Karar No: 2011/30837
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/12769 Esas 2011/30837 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/12769 E. , 2011/30837 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/02/2011 NUMARASI : 2010/348-2011/119
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : HUMK.nun 163 ve 159. maddeleri mahkemeye ve taraflara belli işlemleri belli edilen sürelerde yapması için sınırlamalar getirmiştir. Bu sürelerin b ir kısmı yasa metninde yer almış bir kısmı ise hakimin taktirine bırakılmıştır. Süre tayini hakimin taktirine bırakılan hallerde yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirttiği sürede taraf belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Şayet yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan verilen sürenin hukuki sonuç doğrabilmesi için yapılması gereken işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir.(HGK.nun 21.9.1983 tarih 14/3447-825 sayılı kararı) Somut olayda keşideci borçlu vekili takip konusu çeklerdeki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür. Bozmaya uyan mahkemece verilen 29.12.2010 tarihli celsesinde; "250 TL bilirkişi ücreti ile 30 TL posta masrafının ikmal edilmek üzere davacı (borçlu) tarafa 20 günlük kesin mehil verilmesine, aksi halde mevcut delil durumuna göre işlem yapılacağının ihtarına, ihtar yapıldı, ikmalinde gerekli bilirkişi incelemesi için İstanbul Nöbektçi İcra Mahkemesine talimat yazılmasına" şeklinde ara kararı oluşturulmuş ve bu kesin mehle uyulmaması gerekçe yapılarak itirazın reddi yoluna gidilmiştir. İİK.nun 170/3.maddesi uyarınca icra mahkemesi 68/a dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. M.K.nun 6.maddesine göre taraflardan her biri iddiasını ispata mecburdur. İmzaya itirazda ispat külfeti alacaklıya aittir(HGK.nun 20.4.2006 tarih ve 2006/12-223 E. - 2006/235 K.). Diğer bir deyişle alacaklı, takip dayanağı bonoda keşideciye atfen atılı imzanın onun eli ürünü olduğunu, itiraz halinde ispat etmek zorundadır. İspat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya gidilemeyeceğinden alacaklı yerine borçlu tarafa verilen kesin mehil ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki HGK.kararı dikkate alınarak alacaklıya sözkonusu bilirkişi ücretinin yatırması için kesin süre verilmeli ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.