17. Hukuk Dairesi 2015/16808 E. , 2018/9062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili idaresindeki araçla davalı idaresindeki aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, iki gün işine devam edemediğini, davalının tam kusurlu olduğunu, aracının perte çıktığını, alkollü ve dikkatsiz sürücü tarafından aracına çarpılması, aracının pert olması, yaralanmış olması nedenleriyle büyük üzüntü yaşadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 3.000,00 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Davalı, duruşmada davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, yargılama sırasında alınan ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı raporuna göre, davacının kazadan dolayı fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 7 (yedi) gün süresince iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için olayın oluş şekli ve yaralanmanın niteliğine göre hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.