23. Hukuk Dairesi 2014/7733 E. , 2015/5909 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Denizli(Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2013/209-2014/56
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı B.. Ö.. yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı A.. A.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, Denizli 4. İcra Müdürlüğü"nün 2010/2924 esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu B.. Ö.."den alacaklı olup takip yaptıklarını, yine diğer davalı şirketin de davalı borçlu aleyhine Denizli 7. İcra Müdürlüğü"nün 2010/1995 esas sayılı takip dosyasında alacaklı olduğunu, davalı şirketin alacağının ipoteğe ilişkin olduğunu, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası elde edilen bedelin paylaştırılması için 19.12.2012 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiği ve birinci sırada davalı şirkete yer verildiği, davalı şirketin ipotek alacağının muvazaalı olup gerçersiz olduğunu, görünüşte bir alacak-borç ilişkisi gösterilmeye çalışıldığını ileri sürerek, muvazaa nedeniyle sıra cetvelinin iptaliyle davalının alacağının sıra cetvelinden çıkartılarak davalıya ödenen bedelin müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Altınapa Değirmencilik Tic. ve San. A.Ş. vekili, müvekkilinin ipotek alacaklısı olduğundan bahisle takip yapma zorunluluğu olduğunun kabulü yönündeki beyanlara katılmadıklarını, alacaklarının gerçek bir alacak olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça alacağını ispat için bir kısım fatura, çek vs. belgeler ve ticari defterler ileri sürülmüş olmakla davalı şirketin ticari kayıtlarına göre E. Unlu Mamulleri - M. Ö. - R. K. Ortaklığı ile ticari faaliyet içinde bulunduğu ve 97.673,13 TL"lik cari hesap asıl alacağı olduğu tespit edildiği, dosya içinde bulunan ipotek akit tablosuna göre ise icra dosyası borçlusu B.. Ö.."in, söz konusu taşınmazları E. Unlu Mamulleri - B.. Ö.. - R. K. Adi Ortaklığı lehine ipotek verdiği, ticari defterlere göre davalının şirketin E. Unlu Mamuller-B.. Ö..-R. K. Adi Ortaklığı"ndan herhangi bir alacağı olmadığı gibi, taşınmaz üzerindeki ipotekler E. Unlu Mamuller-B.. Ö..-R. K. Adi Ortaklığı"nın borçları için verilmiş olup davalı tarafça alacak usulüne uygun birbirini teyit eden belgeler ile ispatlanamadığından, davalı şirket yönünden açılan davanın kabulüne, davalı borçlu B.. Ö.. adına açılan davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı A. Değirmencilik Tic. ve San. A.Ş . vekili temyiz etmiştir.
1- Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesi uyarınca bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra, "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK"nın 142/1. maddesinde "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, sıra cetvelinde
kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade eder. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK"nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Dairemizin 04.06.2013 tarih ve 3440 E., 3763 K.; 15.09.2014 tarih ve 2019 E., 5643 K; 15.10.2014 tarih ve 1764 E., 6313 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, davalı tacir ise de, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık davalı ile borçlu arasında düzenlenen senet ve çeklerin muvazaalı olup olmadığından kaynaklanmaktadır. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın) HMK"nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738)
6100 sayılı HMK"nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK"nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re"sen gözetilmelidir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davanın nispi ticari dava olmadığı ve dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek; mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.