5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/7788 Karar No: 2016/6555 Karar Tarihi: 21.06.2016
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/7788 Esas 2016/6555 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin tefecilikten suçlu bulunarak cezalandırılmasına, diğer bir kişinin ise bu suçtan beraat etmesine karar vermiştir. Hazine vekilinin temyiz itirazları reddedilirken, sanık müdafi ile katılan Hazine vekilinin diğer temyiz itirazları kabul edilmiştir. Tefecilik suçunun oluşması için başkasına kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verilmesinin yeterli olduğu ancak, birden fazla kişiye faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması gerektiği belirtilmiştir. Kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç karşılığı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunabileceği, farklı kişilere ödünç para veren kişinin zincirleme tek tefecilik suçu işlediği ifade edilmiştir. Mahkeme, bu dava dosyalarının birleştirilerek sanığın eylemlerinin bir bütün olarak zincirleme tefecilik suçu olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiş, ancak ayrı ayrı hükümler kurulduğu için karar bozulmuştur. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 241, 3, 61 ve 53. maddelerine at
5. Ceza Dairesi 2014/7788 E. , 2016/6555 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Sanık ..."ün beraatine, sanık ..."in mahkumiyetine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; sanık hakkında kazanç elde etmek amacıyla farklı kişilere ödünç para verdiği iddialarıyla tefecilik suçlarından 08/02/2011 günlü iddianameyle Bakırköy 28. Asliye Ceza Mahkemesine açılan 2011/97 Esas sayılı kamu davasının suç tarihinin 2006 olduğu, yine 18/04/2011 tarihli iddianameyle Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesine açılan 2011/305 Esas sayılı kamu davasının suç tarihinin de 2007 olduğu, iddianame ve suç tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşmediğinin dosyaların birlikte yapılan incelemelerinden anlaşılması karşısında, bu dava dosyalarının birleştirilerek sanığın eylemlerinin bir bütün olarak zincirleme tefecilik suçu olarak kabulüyle aynı Kanunun 3 ve 61. maddeleri de gözetilerek tek hüküm kurulması gerektiği nazara alınmadan ayrı ayrı hükümler kurulması, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.