(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2019/1434 E. , 2020/171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Gündoğmuş Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi :
Davacı, davalı işverene bağlanan Yeniköy Muhtarlığına ait işyerinde bekçi olarak 1970-2009 yılları arasında hizmet akdine tabi çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalılar Cevabı :
Davalı, davaya cevap vermemiş; fer"i müdahil Kurum, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığının zorunlu olduğu, eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemeyeceği, somut delillerin toplanması gerektiği savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
“Mahkememizce dinlenen tanıkların beyanlarına göre davacının askerlik dönüşünde kardeşinin muhtar olduğu dönemde bekçilik yapmaya başladığı ve yılın belli dönemlerinde bekçilik yaptığı , kardeşinin ise 09/12/1973 yılında muhtar olduğunun sabit olduğu , hal böyle olunca da davacının 2004 yılında köy bekçiliği yapmaya başladığının sabit olduğu, alınan tanık beyanlarına göre davacının Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında bekçilik yaptığının ve 2004 yılında üzerine kayıtlı silahını teslim ettiğine dair Korucu ve Bekçi silahı taşıyanların kayıtlarının tutulduğu defterde kayıt bulunduğu , bu şekilde 2004 yıllına kadar çalıştığının sabit olduğundan, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından…” gerekçesiyle;
1-Davacının davasının kısmen KABULÜ İLE ,
2-Davacı ... oğlu, 24070215034 TCKN 27/03/1950 doğumlu ..."ın 1974-2004 yılları arasında Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında, Yeniköy köyü tüzel kişiliği iş yerinde çalıştığının TESPİTİNE," karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan inceleme ve değerlendirmede; “davacının davalı işverene ait işyerinden fer"i müdahil Kuruma yapılmış herhangi bir bildirimi, kendisine yapılan ödemelerden herhangi bir prim kesintisi, Kurum tarafından çalışmalara ilişkin bir tespit bulunmamaktadır. Davacının 2004 yılına kadar çalıştığı tespit edilmiş olup, İlk derece Mahkemesi tarafından da davacının 1974 - 2004 yılları arasında çalıştığının tespitine karar verilmiş ve karar davacı tarafça istinaf edilmemiştir. Kabule konu hizmetlerinin geçtiği yıl sonu olan 31.12.2004 tarihinden dava tarihi olan 24.11.2014 tarihine kadar hak düşürücü süre fazlasıyla geçmiş olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle,
1-Gündoğmuş Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından İş Mahkemesi sıfatıyla verilen 15.02.2018 tarih, 2014/55 Esas ve 2018/27 Karar sayılı kararına yönelik fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Anılan kararının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353"üncü maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinin 2"nci alt bendi uyarınca KALDIRILMASINA;
2-A- Hak düşürücü süre nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan Davanın USULDEN REDDİNE; karar verilmiştir.
E)Temyiz :Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilemeyeceğini belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurum"ca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kurum"a vermesi gerektiği Yasa"nın 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelik"te sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Yasa"nın 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurum"un işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kurum"a kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulu"nun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Ayrıca çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının kardeşinin muhtar olduğu dönemde bekçilik yapmaya başladığı ve yılın belli dönemlerinde bekçilik yaptığı , kardeşinin ise 09/12/1973 yılında muhtar olduğu, alınan tanık beyanlarına göre davacının Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında bekçilik yaptığı ve 2004 yılında üzerine kayıtlı silahını teslim ettiğine dair Korucu ve Bekçi silahı taşıyanların kayıtlarının tutulduğu defterde kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; 2004 yılında üzerine kayıtlı silahını teslim ettiğine dair Korucu ve Bekçi silahı taşıyanların kayıtlarının tutulduğu defterde kayıt bulunmasına rağmen,Bölge Jandarma Komutanlığı’nca 21/01/2016 tarihli tutanakla davacıya 1970-2009 tarihleri arasında Yeniköy Mahallesi bekçisi olması hasebiyle tüfek teslim edildiği belirtilmiş, görev bitiminde tüfeğin teslim alındığı anlaşılmıştır.Buyazıya itibar edilmeyecekse de, Korucu ve Bekçi silahı taşıyanların kayıtlarının yeraldığı defter ile Jandarma yazısı arasında çelişki giderilmeden, davacının taşımakta olduğu silahı teslim ettiğine dair resmi belgenin varlığı araştırılmadan ve silah teslim tarihi tam olarak ortaya konmadan hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Yapılacak iş; ilgili Kaymakamlık makamına müzekkere yazılarak , davacının üzerine kayıtlı silahını ne zaman teslim ettiğini tam olarak belirleyip hak düşürücü süreyi bu tarih itibariyle değerlendirereksonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G) SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
16/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.