MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : 3402 SY"NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi uyarınca re"sen yapılan düzeltme işlemi sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ile ... ...adına payları oranında kayıtlı olan 126 parsel sayılı 163.625 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 94.049,19 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı ..., düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; dosyada taraf teşkili tamamlanmadan karar verilmesi doğru değildir. Davacının yüzölçümünde ekilme olduğunu iddia ettiği 126 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından, ... ve ...’in taşınmazın paylı malikleri olduğu, nüfus katılarından da davacının murisi ...’ın 2007 yılında ölümü ile davacı dışında mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda hem iştirak halinde mülkiyet hem de müşterek mülkiyet hükümlerinin göz önünde bulundurulması zorunludur. İştirak halinde mülkiyette tüm iştirakçilerin birlikte dava açması ya da diğerlerinin açılan davaya muvafakat vermesi ya da terekeye mümessil tayin edilmesi ile dava yürütülebilir. Müşterek mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlar hakkında açılacak davaların ise bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi mümkündür. Somut olayda, davayı sadece kayıt maliklerinden... mirasçısı ... açmış, diğer tapu maliki ... ... ile ....’ın davacı dışındaki mirasçıları davada taraf olmamıştır. Karar davacı dışında diğer mirasçıları ve paydaş ...’nın hukukunu etkileyeceğinden .....’in davaya katılması, ...’ın davacı dışındaki diğer mirasçılarının da davaya katılması ya da terekeye temsilci tayin edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan verilmeli, verilen süre içerisinde bu eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın usulden reddine, taraf teşkilinin sağlanması durumunda, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilmek suretiyle davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.