11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6360 Karar No: 2016/8526 Karar Tarihi: 15.12.2016
Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6360 Esas 2016/8526 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2015/6360 E. , 2016/8526 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Toplanıp karar yerinde gösterilen delillere göre sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 15.12.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİDİR
Dairemizin 15/12/2016 tarih, 2015/6360 Esas, 2016/8526 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim. Sanığın TCK"nın 203/1, 43/1-2, 62/1-2, 52/1-2 maddeleriyle 3.740 TL APC ile cezalandırılmasına dair, hükmün açıklanması suretiyle kurulan ...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2013 tarih 2012/1520 Esas 2013/838 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır. Sanık hakkında aynı mahkemece 30/06/2011 tarih 2010/557 Esas 2011/517 Karar sayıyla verilen hükmün CMK’nun 231/6 ve devam maddeleri uyarınca açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Deneme devresi içinde 12/04/2012 tarihinde suç işlediğinden bahisle, sanık ... hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesince 22/10/2012 tarih 2012/75 Esas 2012/134 Karar sayı ile 5237 sayılı TCK’nın 86/2, 86/3-e, 29/1, 62/1 ve 52/2 maddeleri uyarınca doğrudan 1.500 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür. Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesinde güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir. Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim. 15.12.2016