10. Ceza Dairesi 2015/5950 E. , 2017/1214 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 23/10/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında mahkûmiyet kararı verilmesine dair İSTANBUL 79. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2015 tarihli ve 2015/33 esas, 2015/450 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/11/2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 08.10.2011 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanık hakkında açılan dava sonucunda İstanbul (kapatılan) 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/05/2014 tarihli ve 2012/262 esas, 2014/418 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği,
2- Bu kararın infazı sırasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiğinin bildirilmesi üzerine yargılamaya devam edilerek, İstanbul 79. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2015 tarihli ve 2015/33 esas, 2015/450 sayılı kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
3- Kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine 03.07.2015 tarihli ek karar ile infazın durdurulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre,
1- Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62/1. maddelerinin uygulanması neticesinde 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanığın fazla hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde,
2- 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihinde de yürürlükte bulunan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 68. maddesi ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinin değiştirilmiş olması karşısında, mahkemesince uyarlama yargılaması yapılarak 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/9. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul 79. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2015 tarihli ve 2015/33 esas, 2015/450 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında İstanbul (kapatılan) 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/05/2014 tarihli kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı sırasında, sanığın yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine yargılama devam edilerek sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulduğunun anlaşılması karşısında, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasında yer alan "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur." şeklindeki düzenleme uyarınca sanık hakkında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması yasaya uygundur.
Ayrıca, dosya kapsamına göre sanığın yargılama konusu suçu daha önce hakkında hükmedilen bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemediği anlaşıldığından, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmünün de uyarlama yargılaması ile sanık lehine uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması üzerine yargılamaya devam edilerek kurulan hükümde, 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesine göre hükmedilen 1 yıl 9 ay hapis cezasından, aynı Kanun’un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığında 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanığın fazla hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır.
D) Karar : Açıklanan nedenlere göre;
1- Sanık hakkında fazla ceza tayinine ilişkin (1) numaralı neden yönünden kanun yararına bozma talebinin kabulü ile;
İstanbul 79. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2015 tarihli ve 2015/33 esas, 2015/450 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
Hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan “1 yıl 6 ay” ibaresinin “1 yıl 5 ay 15 gün” ibaresi ile DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2- Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun uyarınca uyarlama yapılması gerektiğine ilişkin (2) numaralı neden yönünden kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
Dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.