Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16885
Karar No: 2017/667
Karar Tarihi: 07.02.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16885 Esas 2017/667 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/16885 E.  ,  2017/667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 540, 543, 546, 547, 548, 553 ve 557 parsel sayılı 79.000, 143.150, 303.000, 32.400, 44.500, 99.000 ve 115.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, komşu taşınmazlara uygulanan tapu ve vergi kaydı miktar fazlası olduğundan söz edilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacılar ... ve ... tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak her bir parsel hakkında ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazlardan 540 parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen 44.600 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (B) ile gösterilen 24.400 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (C) ile gösterilen 10.000 metrekare yüzölçümündeki bölümünün..., 543 parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen 49.150 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (B) ile gösterilen 25.900 metrekare yüzölçümündeki bölümünün..., (C) ile gösterilen 23.900 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (D) ile gösterilen 44.200 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., 546 parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen 24.000 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (B) ile gösterilen 19.400 metrekare yüzölçümündeki bölümünün..., (C) ile gösterilen 21.300 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (D) ile gösterilen 7.000 mekrekare yüzölzümündeki bölümünün ..., (E) ile gösterilen 25.400 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (F) ile gösterilen 67.900 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (G) ile gösterilen 39.900 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (H) ile bösterilen 39.900 metrekare yüzölçümündeki bölümünün..., (I) ile gösterilen 11.000 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (J) ile gösterilen 29.100 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (K) ile gösterilen 8.800 metrekare yüzölçümündeki bölümünün... , 547 parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen 16.600 metrekare yüzölçümündeki bölümünün..., (B) ile gösterilen 15.800 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., 548 parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen 21.600 metrekare yüzölçümündeki bölümünün..., (B) ile gösterilen 12.300 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (C) ile gösterilen 10.600 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ... adına, 553 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 131.600 metrekare olarak düzeltilerek (A) harfi ile işaretlenen 11.000 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (B) ile işaretlenen 35.600 metrekare yüzölçümündeki bölümünün..., (C) ile işaretlenen 29.850 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ... (D) ile işaretlenen 21.900 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (E) ile işaretlenen 15.750 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (F) ile işaretlenen 17.500 metrekare yüzölçümündeki bölümünün..., 557 parsel sayılı taşınmazın (A) ile işaretlenen 10.750 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (B) harfi ile işaretlenen 34.750 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (C) harfi ile işaretlenen 34.750 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ..., (D) harfi ile işaretlenen 34.750 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazların davacıların dayandıkları tapu ve vergi kayıtları kapsamında kaldığı, kayıtlarda okunan sınırların sabit ve değişmez nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi varılan sonuç dahi dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacılar kök; Mayıs 1341 tarih 6 ve 7 sayılı tapu kayıtları ve tedavülleri ile 1938 tarih 1 nolu vergi kaydına dayanmışlardır. Nitekim anılan tapu kayıtları tespit sırasında da çekişmeli ve dava dışı bir kısım taşınmazlara uygulanmış, kayıtların gayri sabit sınırlı olduğu ve miktarıyla geçerli bulunduğu kabul edilmek suretiyle malikleri adına paylaşım durumları da dikkate alınarak 1 ila 23 parseller (12 parsel hariç) malikleri adına, 540 ila 558 parsellerin ise miktar fazlası olarak Hazine adına tespitleri yapılmış, davacılar tarafından da miktar fazlası olarak tespit edilen ve paylaşımlarına göre kendi zilyetliklerinde bulunduklarını iddia ettikleri 540, 543, 546, 547, 548, 553, 557 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle eldeki dosyamızda dava açtıkları anlaşılmaktadır. Aynı tapu kayıtları ve vergi kaydının revizyon gördüğü, zilyetleri tarafından açılan ve halen derdest Kadastro Mahkemesinin 2002/4 Esas sayılı dosyasının getirtilmek suretiyle yapılan incelemesinde; davacıları... ve arkadaşları tarafından aynı iddia ve sebeplerle 542, 545, 551, 554 ve 556 parsel sayılı taşınmazlar hakkında dava açıldığı, Mahkemece anılan tapu ve vergi kayıtlarının sabit sınırlı olduğu taşınmazları kapsadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen ilk hükmün Yargıtay 7. Hukuk Dairesince 1986 yılında, ikinci hükmün Yargıtay 16. Hukuk Dairesince 1990 yılında araştırma ve incelemeye yönelik bozulduğu, Mahkemesince yine aynı yönde verilen üçüncü hükmün Yargıtay 17. Hukuk Dairesince "aynı tapu ve vergi kaydı kapsamında kalan diğer taşınmazlar hakkında açılan davaların bulunması halinde birleştirilmesi, tapu ve vergi kayıtlarında okunan sınırların değişebilir nitelikte olduğu nazara alınarak güneydeki Almaşar-Kulaksız yolu ile Aratdağı-Kulaksız yolu esas alınmak suretiyle kapsamının tayin edilmesi, taşınmazların kayıt malikleri tarafından paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise tespit tarihine kadar 20 yıldan fazla sürenin geçip geçmediği, bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı olarak saptanması, her bir paydaşın kayıt kapsamından ayrı olarak belgesizden 100"er dönüm zilyetlikle taşınmaz kazanabileceği, 20 yılı geçmemesi halinde miktarı daha fazla olan vergi kaydına 100 dönün ilavesi ile en fazla 1600 dönüm miktarında taşınmaz verilebileceği" belirtilerek bozulduğu ve şimdiki esasa kaydolunarak yargılamaya devam edildiği ve eldeki temyize konu davanın sonuçlanmasının beklenilmesi yönünde ara kararlar verildiği görülmektedir. Yine aynı kayıtlar kapsamında kalan ancak davalı olduğu gerekçesiyle Kadastro Mahkemesine aktarılan 2, 5, 9, 13, 15, 17, 20, 23, 541, 544, 549, 550, 552, 555 ve 558 parsel sayılı taşınmazlar hakkında Mahkemece; 1976/10 Esas, 1986/191 Karar sayılı ilamıyla davanın husumet nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazların tutanak asıllarının malik hanelerinin doldurulmak üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, Kadastro Müdürlüğünce; tamamının malik hanelerinin şahıslar adına doldurulduğu ve dava açılmaksızın kesinleşerek tapuya tescil edildiği getirtilen tapu kayıtlarıyla belirlenmiştir. Bu taşınmazların miktarlarının toplamının vergi kaydı miktarını geçtiği anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla dayanılan vergi kaydının gayri sabit sınırlı olduğu, bu yönün Yargıtay 17. Hukuk Dairesince yapılan bozma ile de belirlenmesi karşısında kaydın miktarıyla geçerli olduğu vergi kaydının revizyon gördüğü ve kesinleşen taşınmazların miktarlarının toplamının da vergi kaydı miktarını geçmesi karşısında eldeki dosyamız açısından davacıların vergi kaydına dayalı olarak edinebilecekleri taşınmaz kalmadığı, ancak vergi kaydı miktarı dışında belgesizden taşınmaz edinebilecekleri açıktır.
    O halde; öncelikle aynı tapu ve vergi kaydı kapsamında tespiti yapılan 3, 6, 10, 14, 16, 19, 21 parsel sayılı taşınmazların dosya arasında tespit tutanaklarının bulunmadığı, tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından bu taşınmazlara ait tespit tutanakları ile kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşmuş tapu kayıtlarının getirtilmeli, haklarında açılmış bir dava var ise bu dosyanın ve eldeki dosya ile öncelikle aynı tapu ve vergi kaydına dayalı olarak açılan ve halen derdest 2002/4 Esas sayılı dava dosyası birleştirilmek suretiyle tek bir dosya üzerinden yargılamaya devam edilmeli, taşınmazlar başında yeniden keşif yapılarak miktarıyla geçerli bulunan 150 dönüm miktarındaki 1037 tarih 1. nolu vergi kaydı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamında işaret edildiği gibi güneydeki ... yolu ile .... yolu esas alınmak suretiyle kapsamının tayin edilmesi, miktar fazlası olarak kabul edilecek taşınmazların kayıt malikleri tarafından paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise tespit tarihine kadar 20 yıldan fazla sürenin geçip geçmediği, bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı olarak saptanması, her bir paydaşın kayıt kapsamından ayrı olarak belgesizden 100"er dönüm zilyetlikle taşınmaz kazanabileceği, 20 yılı geçmemesi halinde miktarı daha fazla olan vergi kaydına 100 dönün ilavesi ile en fazla 1600 dönüm miktarında taşınmaz verilebileceği, vergi kaydı kapsamında kalan ve malikleri adına kesinleşen taşınmazların miktarlarının vergi kaydının miktarını geçtiği göz önünde bulundurulmalı, fen bilirkişisinden kayıtların uygulamasını ve keşfi izlemeye yeterli, uydu fotoğrafları ile kadastro paftasının çakıştırır halde gösteren rapor ve harita istenmeli, zirai bilirkişiden taşınmazların niteliği, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı hususlarında taşınmazları değişik yönlerden gösterecek şekilde renkli fotoğraflarını da içerir rapor alınmalı toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulmalıdır. Hal böyle olunca, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi