12. Ceza Dairesi 2019/1250 E. , 2019/11518 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 39.967,04 TL maddi ve 500.000 TL manevi tazminatındavalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya içeriğine göre, davacı 11/02/2011 – 19/06/2014 tarihleri arasında tutuklu kalmış olmasına karşın, hükmün gerekçesinde 11/02/2011 – 27/10/2011 ve 26/09/2012 – 19/06/2014 tarihleri arasında tutuklu kaldığı belirtilmek suretiyle duraksamaya neden olunması,
2- Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminat miktarının davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla tayini,
3- 29.05.1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında beraat eden davacı lehine hükmolunması gereken maktu vekalet ücretinin yargılama giderleri kapsamında olduğu ve bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği, komutanlık tazminatı, komutanlık maaş farkları, Oyak nema kaybı, cezaevi harcamaları ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ödenen tayın bedelinin de maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği dikkate alınarak, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
4- Gerekçeli karar başlığında, ""Dava"" yerine ""Suç"", ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türü yerine ""TAZMİNAT"", ""Dava tarihi"" yerine ""Suç tarihi/saati"" yazılması ile ""Suç yeri: Ankara"" ve ""Davacı: K.H."" ibarelerine yer verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.