9. Hukuk Dairesi 2013/10640 E. , 2015/6392 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, izin ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, maaş alacağı, vergi iadesi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; Müvekkilinin davalı işyerinde 21.04.2009-30.11.2011 tarihleri arasında aylık net 1.400,00TL ücret ile mobilya montaj ustası olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin haftanın 6 günü 08.30-22.00 saatleri arasında olduğunu, resmi ve genel tatillerde de çalıştığını, işyerinde bir öğün yemek verildiğini işe gidiş ve dönüşlerde ise yol ücretlerinin de davalı şirket tarafından karşılandığını, yıllık izin kullandırılmadığını, Kasım 2011 ayına ilişkin maaş alacağının 650,00TL sinin ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ücret alacağı, genel tatil ve vergi iadesi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı nedenle fesih edildiğini, davacının 05.11.2011 tarihinde şirket çalışanları ile birlikte sevkiyat aracı ile seyir halinde iken polis ekipleri tarafından şüphelenilerek aracın durdurulması sonucunda yapılan üst aramasında davacının üstünde esrar olduğundan şüphelenilen madde yakalandığını ve şirket aracının belirtilen gün içinde sevkiyatlarını yapamadığını, şirket araçlarında GPRS bulunduğunu, 21.11.2011 tarihinde davacının iş için uğradığı adreslere uğradığının tespit edildiğini, en son olarak davacının ...’nda 2 saati aşkın süre bekleme yaptığının tespit edildiğini, bu durumun davacıya sorulduğunda ise şahsi alacağı için orada bulunduğunu beyan ettiğini, ancak davacının aslında ...’nda yer alan diğer rakip firmalar ile iş yaptığının tespit edildiğini, bu nedenle davacının iş akdinin haklı nedenle fesih edildiğini, davalı işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, davacının işe gidiş-gelişlerde yol ücretini kendisinin karşıladığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, dava dilekçesinde “Kasım 2011 ayına ilişkin ücret ile vergi iadesi” alacağını talep etmiş, vergi iadesi alacağının asgari geçim indirimi alacağı olduğunu ıslah dilekçesinde açıklamıştır.
Talep edilen alacağın hukuki tavzifi mahkemeye aittir. Vergi iadesi alacağı altındaki alacakların tümü, yasal düzenlemeler sonucunda fatura, fiş ibrazına gerek olmaksızın ücretlilere ödenen asgari geçim indirimine dönüştürülmüştür. Talep dönemi itibariyle talebin asgari geçim indirimi olduğu açıkça anlaşıldığından, davacının hangi yıl ve hangi aylara ait asgari geçim indirimi talep ettiği açıklattırılarak talebin değerlendirilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu hususu gözden kaçırılarak reddi hatalıdır.
3-Fazla mesai ve genel tatil alacaklarından takdiri indirim yapılması yerinde ise de, yapılan ½ indirim, hakkın özünü etkileyecek şekilde fahiştir. Takdiri indirim makul oranda yapılmalıdır.
4-Reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti belirlenirken, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 12/2. Maddesinin dikkate alınmaması da hatalıdır.
5-Yargılama giderlerine hükmedilirken harçların ayrık tutulmaması, yargılama giderlerinin kalem kalem gösterilememesi ve özellikle kısmen kabul-kısmen ret karşısında harçlar hariç yargılama giderlerinin kabul ve redde göre oranlanmaması da hatalıdır.
6- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.