23. Hukuk Dairesi 2018/1666 E. , 2020/4511 K.
"İçtihat Metni"Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı müflisin müvekkiline olan borçlarından dolayı iflas masasına başvurduklarını, iflas idaresi tarafından kayıt talebinin haksız olarak reddedildiğini, iflas dosyasındaki belgelerin müvekkilinin alacağının olduğunun açık göstergesi olduğunu ileri sürerek müvekkilinin 146.000,00-TL alacağının iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iflas tarihinden sonra üye kaydının mümkün olmadığını, davacının üye olduğuna dair bir mahkeme kararının olması gerektiğini, alacak talebinin müflis kooperatife yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kooperatif kayıt ve defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; üyeliğin devralındığı bildirilen ..."ın, kayıtlarda devredebileceği bir hissesinin belirlenemediği, davacının kooperatife üye olduğuna ilişkin hiçbir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, 1163 sayılı Kanunun 98"inci maddesi ve TK"nun 480/3 maddesi gereğince ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremeyecekleri, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK"nun 196"ncı maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, davacının, ortaklığını devraldığı dava dışı ..."a herhangi bir bedel ödemiş ise bu bedeli bu şahıstan istemesi gerektiği, davacı tarafça kendisine konut tahsis edilmemesi nedeniyle tazminat, çıkma payı ya da konut karşılığı tazminat talep edilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, hükmün gerekçesinin bir bölümünde somut olayda uygulama yeri bulunmayan anonim şirketler ile ilgili TTK hükümlerine değinilmesi doğru olmadığından HMK’nin 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvuranın sıfatı dikkate alınmak suretiyle hükmün gerekçesi kısmen düzeltilerek, yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.