14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16783 Karar No: 2016/4626 Karar Tarihi: 18.04.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16783 Esas 2016/4626 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/16783 E. , 2016/4626 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.08.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görevden reddine dair verilen 17.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Mahkemece, kaldırılması talep edilen haciz şerhlerinin, icra dairelerinin yaptığı işlemlere istinaden konulmuş ve halen derdest olan hacizler olduğu, icra müdürlüğünce konulan hacizlerin kaldırılmasının ancak icra mahkemesinden istenilebileceği belirtilerek görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İcra İflas Kanununun 91. maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması halinde veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi İcra İflas Kanununun 110. maddesi uyarınca da borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple haczin kalkması halinde de şerhin terkini mümkündür. Somut olaya gelince; davacı 187 ada 19 parsel, 264 ada 2 parsel, 370 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin terkinini istemiş olduğuna göre asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Davanın, tapu sicilinde haciz lehtarı olarak gösterilen kişilere husumet yöneltilmek suretiyle asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece, yerinde olmayan gerekçeyle görev yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.