16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4933 Karar No: 2018/5279 Karar Tarihi: 19.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4933 Esas 2018/5279 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin olarak yapılan istinaf başvurusunu değerlendirdi. Dosya incelendikten sonra, hükmolunan cezanın süresine göre şartların bulunmadığı gerekçesiyle sanık müdafiinin duruşmalı inceleme istemi reddedildi. Mahkeme, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, ve suçun kanunda öngörülen şekilde nitelendirildiği sonucuna vardı. Bu nedenle, mahkeme sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri yerinde görmedi ve davayı esastan reddetti. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri referans olarak verildi. Bu maddeler silahlı terör örgütüne üye olma suçunun kanuni bağlamını açıklamaktadır.
16. Ceza Dairesi 2018/4933 E. , 2018/5279 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.