1. Hukuk Dairesi 2017/3287 E. , 2017/4726 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen Ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar; mirasbırakanları ... ...’ün maliki olduğunu iddia ettikleri önceki kayıtlara göre ... Köyü sınırları içinde 504, 505, 509, 510, 513, 514, 515, 516, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 526, 527, 530, 532, 535, 536, 537, 538, 540, 541, 542, 543 parsel numaraları ile kayıtlı iken taşınmazların sonrasında ... köyü sınırlarına dahil edilen 520, 513, 521, 543, 523, 1263, 541, 531, 542, 540, 522, 515, 502, 510, 516, 506, 511, 529, 679, 509, 505, 527, 526, 518, 507, 530, 508, 519 parsel numaraları ile kaydedildiğini ve mirasbırakanın 1984 yılında ölümünden itibaren taşınmazların ekip biçilmek suretiyle davalı trafından kullanıldığını, paylarına isabet eden ecrimisilin ödenmediğini ileri sürerek şimdilik 10.000-Tl ecrimisilin davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Davalı; çiftçilikle uğraştığını, dava konusu edilen taşınmazların bir çoğunun Hazineye ait olduğunu, Hazineden kiralayıp ecrimisil bedelini de ödediğini, davacıların payını kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu 532 ve 543 parsel sayılı taşınmazlarda elbirliği halinde mülkiyetin devam ettiği,bu taşınmazlar yönünden intifadan men koşulunun oluştuğu, 517 parsel sayılı taşınmaz ise Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğundan bu taşınmaz yönünden ve davaya konu tescil harici diğer taşınmazlar yönünden ecrimisil istenemeyeceği gerekçesiyle 532 ve 543 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava tarihinden geriye dönük 5 yıl için hesaplanan ve taleple bağlı olarak 10.000-Tl ecrimisilin davacıların payları oranında ve ve dava değeri ile orantılı olarak dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kabul kapsamına alınan 532 ve 543 parsel sayılı sayılı taşınmazların tarafların mirasbırakanı ... ... ile dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu,tarafların mirasbırakanları ...’in payının 31/12/2007 tarihinde mirasçıları adına intikalen tescil edildiği kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa ve maddi zararı yoksa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşma sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali ve davaya konu taşınmazın kamu malı olması halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı).
Somut olaya gelince;davacılar dava dilekçelerinde, taşınmazların 1984 yılından beri davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek eldeki davayı 2012 yılında açmış olup intifadan men olgusunun gerçekleştiği davacı tarafça kanıtlanmış değildir.
Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.