12. Ceza Dairesi 2019/13686 E. , 2021/2859 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hükümler : Sanık ... hakkında: TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında: CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
Taksirle öldürme suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm ile sanık ...’un beraatine ilişkin hükümler mahalli Cumhuriyet savcısı ile sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 20.02.2019 tarih, 2016/10999 Esas, 2019/2367 Karar sayılı bozma kararı üzerine, mahkemece bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir ara karar verilmemiş ise de; Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere, mahkemece bozma kararı doğrultusunda uygulama yapılarak hüküm kurulması karşısında, mahkemenin bozmaya eylemli olarak uyduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi ile birlikte 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesindeki düzenlemenin de uygulanması bozma nedeni yapılmayarak, tebliğnamedeki bu konudaki düzelitlerek onama görüşüne iştirak edilmemiştir.
Olay tarihinde mağdurun yakıt almak üzere üzere, yakıt istasyona geldiği, yakıt alımından sonra oto yıkama bölümüne gittiği, mağdurun araç yıkamada kullanılan yıkama tabancası ile aracı yıkamak istediği esnada yıkama tabancasında var olan elektrik kaçağı sebebiyle elektrik çarpması neticesinde hayatını kaybettiği, sanığın oto yıkama makinesinin elektrik bağlantısını yaptığı, makineyi gövde güvenlik topraklama bağlantısı yapmadan kurarak çalışır hale getirmek suretiyle asli kusurlu kabul edildiği olayda,
1-Sanık hakkında hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sırasında hesaplama hatası yapılarak 2 yıl 1 ay yerine, 1 yıl 3 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ve devamında TCK’nın 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince günlüğü 20 TL’den hesaplanarak 15.200 TL yerine, 9100 TL adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
2-Sanık ... hakkında hüküm kurulurken “sanıkların” ibaresine yer verilerek çoğul ibare kullanılması,
3-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddelerinin eksik gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi ve TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilmesine rağmen, infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının kararlarda belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün “1” nolu bendinde yer alan “sanıkların” ibaresinin hükümden çıkarılması, hükmün ikinci paragrafında yer alan “1 yıl 3 ay” ibaresinin çıkarılarak yerine “2 yıl 1 ay” ibaresinin yazılması, hükmün üçüncü paragrafında yer alan “50/1-a” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK’nın 50/4 maddesi delaletiyle” ibaresinin eklenmesi, hükmün üçüncü paragrafında yer alan “455 gün” ibaresi çıkarılarak yerine “760 gün” yazılması, aynı paragrafta yer alan “9100 TL” çıkarılarak yerine “15.200” ibaresinin eklenmesi, hükmün dördüncü paragrafında yer alan “10 taksitte” ibaresinden önce gelmek üzere “birer ay ara ile” ibaresinin hükme eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
2-Sanık ...’un beraatine ilişkin sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Bozma ilamından sonra yapılan yargılama, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin temyiz isteminin vekalet ücreti ile sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Beraat eden ve yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, Hazine aleyhine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükme; ""Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca yargılamada kendisi vekille temsil ettiren sanık ... lehine 2725TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine"" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 22.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.