16. Hukuk Dairesi 2016/17664 E. , 2017/613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada ..., 372, 373, 374, 375, 376 378, 482, 493, 107 ada ..., 108 ada ..., 109 ada ..., 110 ada ..., ..., 114 ada ..., 119 ada ..., 129 ada ..., 144 ada 39, 150 ada ..., 159 ada ..., 160 ada ..., 161 ada ..., 166 ada ..., 177 ada ... ve ... parsel sayılı sırasıyla ....867.77, ....049.43, ....476.96, ....799.53, ....254.76, ....163.74, ....410.41, ....439.89, 906.36, ....995.79, ....091.53, ....804.56, ....518...., 680.74, ....891.49, ....464...., 468.61, ....175.01, ....873.34, ....053.55, ....807.32, ....025...., ....128...., ....100.86 ve ....020,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... .... ve müşterekleri adına, 147 ada 27 parsel sayılı ....762,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ... ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., yukarıda belirtilen taşınmazlar ile 127 ada 115, 515, 131 ada 155, 156 ada ... ve 65 parsel sayılı taşınmazların müşterek muris ... ... ..."dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 106 ada ..., 372, 373, 374, 375, 376, 378, 482, 493, 107 ada ..., 108 ada ..., 109 ada ..., 110 ada ..., 110 ada ..., 114 ada ..., 119 ada ..., 127 ada 115, 127 ada 515, 129 ada ..., 131 ada 155, 144 ada 39, 147 ada 27, 150 ada ..., 156 ada ..., 65, 159 ada ..., 160 ada ..., 161 ada ..., 166 ada ..., 177 ada ... ve ... parsellere yönelik davanın reddine, 106 ada ..., 372, 373, 374, 375, 376 378, 482, 493, 107 ada ..., 108 ada ..., 109 ada ..., 110 ada ..., ..., 114 ada ..., 129 ada ..., 144 ada 39, 150 ada ..., 159 ada ..., 160 ada ..., 161 ada ..., 166 ada ..., 177 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tutanak asıllarının karar kesinleştiğinde gereği için Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
...- 106 ada ..., 372, 373, 374, 375, 376, 378, 482, 493, 107 ada ..., 108 ada ..., 109 ada ..., 110 ada ..., ..., 114 ada ..., 129 ada ..., 144 ada 39, 150 ada ..., 159 ada ..., 160 ada ..., 161 ada ..., 166 ada ..., 177 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun .... maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmazlar hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorundadır. Kadastro Mahkemesi sicil oluşturmak zorunda olduğuna ve çekişmeli 106 ada ..., 372, 373, 374, 375, 376 378, 482, 493, 107 ada ..., 108 ada ..., 109 ada ..., 110 ada ..., ..., 114 ada ..., 129 ada ..., 144 ada 39, 150 ada ..., 159 ada ..., 160 ada ..., 161 ada ..., 166 ada ..., 177 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik dava reddedildiğine göre bu taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmazlar yönünden tescil hükmü kurulmayarak, “karar kesinleştiğinde gereği için tutanakların tapu müdürlüğüne gönderilmesine” şeklinde karar verilmesi isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
...- 119 ada ... parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, anılan taşınmaz ile ilgili olarak keşif giderlerinin verilen kesin süre içinde yatırılmaması nedeniyle davacıların davasının sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Ne var ki; aynı taşınmaz hakkında ... tarafından açılıp, bu davaya müdahale niteliğinde kabul edilerek birleştirilen ancak daha sonra tefrikle yine ayrı bir esasa kaydedilen dava bulunduğu anlaşılmaktadır. Kadastro Hakimince infazı kabil doğru sicil oluşturulabilmesi bakımından aynı taşınmazla ilgili davaların birlikte görülmesi ve sonucuna göre, tescil hükmü verilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; bu parsele ilişkin dava dosyaları birleştirilerek yargılama yapılıp, sonuca göre hüküm kurulup, sicil oluşturulması gerekirken, bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
...- 147 ada 27 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava konusu taşınmaz dava dışı ... ... ve müşterekleri adına tespit edildiği halde dava dilekçesinde davalı olarak .... ... ve müştereklerinin gösterildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; bu taşınmaz yönünden davalı olarak gösterilen ... ... ve müştereklerinin davada taraf sıfatı bulunmadığı göz önüne alınarak mahkemece çekişmeli taşınmaza yönelik olarak açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile bu parsel hakkındaki hükmün BOZULMASINA,
...- 127 ada 115, 515, 131 ada 155, 156 ada ... ve 65 parsel sayılı taşınmazların temyizine gelince; dosya içerisindeki ... Kadastro Müdürlüğü"nün 27.06.2006 havale tarihli yazısı ile; dava konusu edilen 127 ada 115, 515, 131 ada 155, 156 ada ... ve 65 parsel sayılı taşınmazların bulunmadığı bildirildiğine göre bu parseller açısından "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile bu parseller hakkındaki hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine,
06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.