15. Ceza Dairesi 2017/5949 E. , 2019/8644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçu hakkında beraat
Resmi belgede sahtecilik suçu hakkında TCK"nın 204/1, 53/1-3, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ise katılan vekili ile sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, yetkilisi olduğu .... Limited Şirketi adına, lehdarı katılan ... olan 16.900 TL değerinde çek keşide ettiği ancak çekin arkasına katılan ...’nin cirosunu sahte olarak yazıp imzalayarak önceden doğan borcuna karşılık olmak üzere çeki ... Medikal firmasına verdiği, çekin bankaya ibrazında karşılıksız olması üzerine ... Medikal firması tarafından katılan ve sanık hakkında icra takibi başlatıldığı ve katılanın ticari itibarının zedelenmesini önlemek amacıyla imzaya itiraz etmekle birlikte çek bedelini ödediği, bu suretle sanığn nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın üzerinde sahtecilik yapılmış olan çeki .... Medikal firmasına verdiği ve nitelikli dolandırıcılık suçunun ... Medikal firmasına yönelik olduğu anlaşılmakla, katılan ...’nin nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmü temyiz hak ve yetkisi bulunmaması karşısında, şikayetçi adına vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık beyanı, katılan ... ifadesi ve çek üzerindeki imzanın ...’ye ait olmadığına dair bilirkişi raporu karşısında, sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ile sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 E.K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; koşullu bir düşme nedeni olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların varlığı halinde, mahkeme tarafından diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen değerlendirilmesi gerektiği ve doğurduğu sonuçlar itibariyle erteleme kurumuna göre sanığın lehine olduğu anlaşılmakla, resmi belgede sahtecilik suçlarında suçun niteliği gereği maddi zarar bulunmaması, sanığın sabıkası olmaması ve yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat bulunduğu gerekçesiyle sanığın cezasının ertelenmesi karşısında, gerekçede çelişkiye düşülerek yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemeye kanaat gelmediğinden denilmek suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 23/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.