23. Hukuk Dairesi 2014/9503 E. , 2015/5874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/937-2014/170
Taraflar arasındaki itirazıni iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmeye göre müvekkili şirketin davalıya ait işyerinde güvenlik ve koruma hizmeti vermekte iken, davalı tarafça sözleşmenin 28.02.2011 tarihinde nedensiz ve alacakları ödenmeksizin feshedilmesi üzerine, müvekkili şirketin fesih tarihine kadar olan alacaklarını sözleşmenin 8. maddesine uygun şekilde fatura düzenleyerek davalıdan istediğini, ödenmemesi üzerine davalı hakkında yapmış olduğu icra takibinin kısmi itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, imzalanan sözleşmenin 11. maddesine göre İstanbul Kadıköy Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, güvenlik hizmetinin aylık fatura miktarının hesaplanmasında birim saat ücretinin esas alındığını yeni hesaplamanın puantaj tablosuna göre yapılması gerektiğini, sözleşmenin feshi üzerine davacı şirketin sözleşmenin o tarihe kadar uygulanan haline aykırı olarak kötüniyetle hareket etmeye başladığını, müvekkilinin hesabına göre davacının 92.711,73 TL alacağının olduğunu, bu kısma itiraz etmediklerini, kalan kısmın ise fazladan talep edildiğini savunarak, davaının reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; takibe konu faturadaki hizmet bedelinin sözleşmenin ilgili maddelerine göre hangi oranlar uygulanarak hesaplandığına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, alacağın kaynağının açık ve anlaşılır şekilde ibraz edilmediği, fatura içeriğine süresinde itiraz edilerek iade edildiğini, taraflar arasında geçmiş dönemde sözleşmede belirtilen artış oranlarının uygulanmadığı, sözleşmenin feshinin ardından davacı tarafından sözleşmedeki artış oranları uygulanarak fatura düzenlendiği, ancak hangi oranda uygulama yapıldığının fatura içeriğinden belli olmadığı, dolayısıyla da itiraza konu bakiye alacak iddiasının ispatlanamadığı, kaldı ki sözleşmenin 8.4.a maddesine göre hizmet bedelinin hangi tarihe kadar geçerli olduğunun açıkça kararlaştırılmayıp bir sonraki dönem başlangıcında açıkça belirtilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi gereği ödenmesi gereken hizmet bedelinin tahsili için başlatılan takibe kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davalı yan hizmet bedeli hesabı konusunda, baştan beri sözleşmenin 8. maddesi uygulanmaksızın düşük miktarlar üzerinden bizzat davacı tarafından düzenlenen faturalar gereği ödeme yapıldığı, iş bu dosya konusu faturaların da aynı esaslara göre düzenlenmesi gerektiği savunulmaktadır.
Taraflar arasındaki hizmet alımına dair sözleşme, hukuki niteliği gereği herhangi bir özel şekil şartına tabi değildir. Bu nedenledir ki, sözleşme ile belirlenen bir hükmün, yanlarca değiştirilmesi mümkündür. Nitekim davalının savunması da bu yöndedir.
Açıklanan durum karşısında mahkemece, dava konusu dönemden önceki tüm ödeme belgelerinin taraflarca ibrazı sağlanarak bilirkişiden ek rapor alınarak, sözleşmenin bedele ilişkin hükmünün iddia edildiği gibi tadil edilip edilmediği belirlenmeli, tadil edildiği düşünüldüğü takdirde yeniden yapılacak hesap üzerinden hüküm kurulmalı, aksi kanaate varılması halinde ise şimdiki gibi karar verilmelidir.
Değinilen hususlar dikkate alınmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.