Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12775
Karar No: 2017/601
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/12775 Esas 2017/601 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/12775 E.  ,  2017/601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 183 ada 38, 67, 187 ada 4 ve 5 parsel sayılı sırasıyla 4.201.11, 27.710.00, 14.172,80 ve 3.993,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 183 ada 38 ve 67 parsel sayılı taşınmazlar toprak tevzi tapu kayıtları nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, 187 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar ise kadimden beri ... Köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldıkları belirtilerek kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespitleri gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli 183 ada 38 ve 67 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalının dayandığı ve tespite esas alınan tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsadığı ve 187 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların ise mera oldukları gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazlardan 183 ada 38 ve 67 parsel sayılı taşınmazlar, 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşan tapu kaydına dayalı olarak Hazine adına tespit edilmiştir. Bu şekilde oluşan tapu kayıtları kapsamında kalan yerlerin, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyetleri yararına iktisap koşullarının gerçekleşmesi halinde zilyetler adına tescile karar verileceği 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda anılan Yasa uyarınca tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekir. Ne var ki, mahkemece bu yönde yöntemince araştırma yapılmamış, çekişmeli taşınmazlara ilişkin belirtmelik tutanakları ilgili kurumlardan araştırılarak getirtilip dosyasına konulmamış, toprak tevzi haritası ve kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle Hazine adına oluşan tapu kayıtlarının kapsamı tevzi haritaları ile belirlenerek aynı harita üzerinde net bir şekilde gösterilmemiş, tapu kayıtlarının iktisap sebebinin doğru olup olmadığı yönünde hayatta olmaları halinde belirtmelik bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenmeleri gerektiği düşünülmemiş, bundan sonra çekişmeli taşınmazların öncesinin zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olması halinde tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacılar lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen diğer koşulların da gerçekleşip gerçekleşmediği hususu üzerinde durulmamıştır. Diğer taraftan dava konusu olan 187 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar kadastro tespiti sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde toprak tevzi çalışmaları yapıldığı dosya kapsamı ile sabit olup, fen raporunun incelenmesinden yöntemince yapılan çakıştırma bulunmamakla birlikte anılan taşınmazların toprak tevzi paftasında mera olarak gösterilen yerde kaldığı şeklen anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazların gerek kadastro tespitinde gerekse de toprak tevzi çalışmalarında mera olarak sınırlandırıldığının anlaşılması karşısında mahkemece yöntemince mera araştırması yapılarak taşınmazın kadimden beri mera olup olmadığı ortaya konulması gerekirken yeterli şekilde araştırma yapılmamış, çekişmeli taşınmazların Toprak Tevzi Komisyonu tarafından mera olarak sınırlandırıldıkları tarihe kadar davacı lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulların da gerçekleşip gerçekleşmediği, başka bir ifade ile bu taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı somut olarak ortaya konulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle, dava konusu taşınmazlara ve komşu taşınmazlara ait belirtmelik tutanakları ile ilgili tüm evrak getirtilerek toprak tevzi çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazların ne şekilde belirtildiği, belirtmelik tutanağına herhangi bir kayıt ya da belgenin esas alınıp alınmadığı belirlenmeli, taşınmazların bulunduğu yere ilişkin mera tahsis haritaları getirtilmek suretiyle dosya ikmal edilmelidir. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, taşınmazların başında davada menfaati bulunmayan, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, mera araştırması yönünden komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler, hayatta olan tespit ve belirtmelik bilirkişileri ile, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında varsa belirtmelikte gösterilen kayıtlar uygulanmalı, buna göre taşınmazların öncesinin zilyetlik yolu ile iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli parsellerin öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak ya da kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca Hazineye intikal etmesi gereken yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, komşu köy bilirkişilerinden çekişmeli 187 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların ve gerektiğinde çevredeki diğer parsellerin Toprak Tevzi çalışmasından önce mera olarak kullanılıp kullanılmadığı, kadim nitelikte mera olup olmadığı sorulup saptanmalı; bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, zirai bilirkişiden taşınmazları değişik yönlerden gösteren fotoğraflar da eklenmek suretiyle ayrıntılı, denetlemeye elverişli rapor alınmalı, fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli çakıştırmalı harita düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, çekişmeli 183 ada 38 ve 67 parsel sayılı taşınmazların tevzi tapusu kapsamında kalması halinde tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar, 187 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların ise tevzide mera olarak sınırlandırılan kısımda kalmaları ve kadim nitelikte mera olmadıklarının anlaşılması halinde mera sınırlandırılmasının yapıldığı tarihe kadar Kadastro Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği, tapu kaydı ve mera sınırlandırması kapsamında kalmayan bölümler yönünden ise tespit tarihine kadar Kadastro Kanunu’nun 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk
    edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi