17. Hukuk Dairesi 2015/16747 E. , 2018/9021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... "ın 30.06.2012 tarihinde faili meçhul bir araç tarafından yaralandığını ve sakat kaldığını,kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, ... Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, müvekkilinin sakatlık nedeniyle meslekte kazanma gücünü kaybettiğini beyanla; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebi 11/05/2015 tarihinde 21.633,28 TL olarak ıslah edilmiştir.
Davalı vekili, davanın görevsizlik nedeniyle ve esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile; 21.633,28 TL tazminatın 3.000,00 TL"na dava, 18.633,28 TL"na ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Gerçek zararın hesabında; malul olanın yaşı, eğitim süreci, geliri, cinsiyeti, kusuru durumu, maluliyet oranı yasal zorunluluklar
gibi etkenler dikkate alınarak olağan hayat tecrübelerine göre muhtemel bakiye yaşam süresindeki geliri belirlenmelidir. Somut olayda; davacı ... olay tarihinde 5 yıl 10 aylık olup; askerlik çağına geldiğinde askerlik vazifesinin de zorunlu olduğu gözetilerek; askere gideceğinin ve bu dönemde gelir elde edemeyeceğinin göz önünde bulundurulması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
3-Diğer yandan, Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan yükümlülüğü, belgede tedavi giderleri yönünden 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Buna karşın bakıcı giderleri 6111 sayılı yasa kapsamında bulunmamaktadır. Somut olayda mahkemece maluliyet oranı ile ilgili ATK"dan rapor alınmışsa da, ATK maluliyet raporunda davacının başkasının bakımına muhtaç olması halinin açıkça belirtilmediği, davacı küçük Eray"ın iyileşme süresinde başkasının bakımına muhtaç olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığı halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda bakıcı giderleri de hesaplanmış, davacının başkasının bakımına muhtaç olduğu sonucu çıkarılmak suretiyle bu giderler de maddi tazminata dahil edilmiştir. Bu nedenle; davacının yaşı ve özellikle tedavi süresi dikkate alındığında, bakıcıya ihtiyaç olup olmadığı konusunda mahkemece rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.10.2018 gününde oy birliği ile açıklandı.