10. Ceza Dairesi 2016/1365 E. , 2016/1314 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
b) Sanık ... hakkındaki makûmiyet hükmünün onanması
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 31.10.2012 tarih, 2011/777 esas ve 2012/1819 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bozmanın sirayetinin, hükmü temyiz etmeyenlerin veya temyiz isteği reddedilenlerin, temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek amacıyla 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlülükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 325 ve 5271 sayılı CMK"nın 306. maddelerinde düzenlendiği, bu suretle temyiz edenler lehine oluşacak durumdan temyiz etmeyenlerin de yararlandırıldığı, ancak bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün, temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmadığı, anılan maddeler uyarınca sanığın bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı ve lehe bozmadan yararlanan sanığın, bozmadan sonra yeniden kurulan hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek; Dairemizin 07.10.2013 tarih, 2013/8929 esas ve 2013/8719 karar sayılı ilamı ile hakkındaki 15.01.2013 tarih, 2012/232 esas ve 2013/7 karar sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükmünün, temyiz isteğinden vazgeçmesi nedeniyle CMK"nın 266. maddesi gereğince incelenmesine yer olmadığına karar verilen, ancak diğer sanık ... hakkındaki bozmadan CMUK"nın 325. maddesi uyarınca yararlandırılan sanık hakkında Mahkemenin Dairemizin bozma kararına uyarak verdiği 27/02/2014 tarihli hükmü sanık müdafiinin temyiz yetkisi bulunmadığından, CMUK"nın 317. maddesi gereğince temyiz isteğinin REDDİNE,
B) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4. fıkrasında, “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilmez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında; sanığın ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesinin olanaklı olmadığı ve sözü edilen maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeden, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” belirtilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasında sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümde yer alan “Ödenmeyen adli para cezasının hapse dönüştürüleceğinin sanıklara ihtarına (sanık ..."e ihtarat yapıldı)” ibaresindeki "sanıklara" ve "(sanık ..."e ihtarat yapıldı)" ibareleri çıkarılarak "sanıklara" ibaresi yerine “sanık ..."a” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.