Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazlan yerinde değil ise de;
Alacaklı banka tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile takip konusu alacak için, takip sonrası istenen % 42,5 faiz oranının fahiş olduğu, menfi tespit, maddi ve manevi tazminat davaları açtığından bahisle takibin durdurulmasını talep ettiği görülmektedir.
İtiraz bu hali ile borcun esasına ilişkin olmayıp, takip sonrası için istenen faiz oranına yöneliktir. İİK. nun 68/son maddesinde, itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, alacaklının talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir; düzenlemesine yer verilmiş olup, borçlu vekilinin itirazı yukarıda açıklandığı gibi, esasa ilişkin olmadığından, tazminatla sorumlu tutulamaz.
Bu nedenle borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile istanbul 6. İcra Mahkemesi"nin 02.02.2011 tarih ve 2009/3748 esas 2011/130 sayılı kararın hüküm bölümünün tazminatla ilgili (3). nolu maddesinin tümünün silinerek karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle iİK 366. ve HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA),mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına,  26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.