Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu aleyhinde yapılan takipte, taşınmazın tapu kaydına haciz konulması üzerine, haline münasip meskeni olduğundan bahisle haczin kaldınlması için icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, taşınmazın haczinin kaldırılmasının 28.01.2008 tarihinde İstanbul 10. İcra Mahkemesinin 2008/220 esas sayılı dosyasında da istendiği ve dosyanın derdest bulunduğundan bahisle derdestlik nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Takip dosyası incelendiğinde, şikayet konusu, borçlu adına kayıtlı ...095 ada 278 parsel de bulunan 15 numaralı bağımsız bölüm mesken üzerine 23.3.2007 tarihinde haciz konulduğu, İstanbul 5. İcra Mahkemesince 25.6.2010 tarih ve 2009/4224 esas 2010/1212 sayılı kararı ile bu haczin, İİK.nun106.-110/a maddelerine göre düştüğüne karar verildiği, daha sonra alacaklı vekilinin talebiyle 29.06.2010 tarihinde  yeniden haciz konulduğu ve bunun üzerine borçlunun mahkemeye şikayete geldiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece şikayete konu haczin yeni bir haciz olduğu ve borçlunun yeniden meskeniyet şikayetinde bulunduğu nazara alınarak şikayetin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsizdir.
             SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.