14. Hukuk Dairesi 2020/2654 E. , 2021/807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/05/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/02/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı SGK vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dosya ve birleştirilen dosyada davacılar vekili, 12.12.2012 tarihinde ölen muris ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, murisin ödemeden aciz halde olduğunun açıkça belli olmadığını ve resmen de tespit edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde, davalı SGK"nin genel merkezinin bulunduğu yer olan Ankara mahkemelerinde davanın açılması gerekirken yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın 3 aylık yasal süre içinde açılmadığını, dava şartlarının araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk olarak asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... vekili ve davalı SGK vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizin 26.05.2015 tarih, 2015/1830-5871 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... vekili ve davalı SGK vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizin 21.11.2017 tarih, 2017/2756-8678 E. K. sayılı ilamıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Davalı SGK vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Dairemizin 05.11.2018 tarihli 2018/910-7369 E.K. sayılı ilamı ile “ Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda mahkemece, murisin ölüm tarihi olan 12.12.2012 tarihi esas alınmadan yapılan incelemeler sonucunda karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, terekenin aktifinin belirlenmesi amacıyla 12.12.2012 tarihi itibariyle muris ile murisin ortağı ve müdürü olduğu şirket adına kayıtlı taşınmaz, araç, tüm bankalarda mevduat ve kredi kaydı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ilgili tapu müdürlüğüne, emniyet müdürlüğüne ve banka şubelerine yazı yazılmalı, pasifin belirlenmesi amacıyla da ölüm tarihi itibariyle borç miktarı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Ayrıca, asıl dosyada davacıların Av. ..."a verdikleri, birleştirilen dosyada davacı ... ..."nin Av. ..."a verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Kabule göre, davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılması, maktu harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması ve davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün bu şekilde bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalı SGK vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 21.11.2017 tarih, 2017/2756-8678 E. K. sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılmasına ” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ve davalı SGK vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Ayrıca, TMK’nın 610/2. maddesine göre terekeyi sahiplenen mirasçıların mirası reddetme hakkı bulunmadığından davacı mirasçıların mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadıkları da araştırılmalıdır.
Somut olaya gelince;
1- Ereğli Tapu Müdürlüğünce murise ait olduğu bildirilen Gümüşhane/Şiran’da bulunan 3, 101, 108, 113, 239, 258, 274, 491, 498, 501, 503, 505, 507, 508, 509 ve 174 ada 39 parsel sayılı taşınmazların murisin ölüm tarihi olan 12.12.2012 itibariyle değerleri belirlenerek terekenin aktifine katılmamış olması,
2- Ereğli Vergi Dairesince murisin ortağı ve yöneticisi olduğu bildirilen ... İnş.İth.İhr.San.Tic.Ltd.Şti., ... Met.Türk.Mal. Ltd.Şti., Yaman Matbaacılık Gazetecilik Ltd.Şti., ... Gazetecilik Mat. Met. İnş. San.Tic. Ltd. Şti. adlı şirketlerin de murisin ölüm tarihi olan 12.12.2012 itibariyle yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak terekenin aktif/pasifine katılması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru değildir.
3- Her ne kadar bir önceki bozma ilamı gereğince davacılar adına özel yetki içeren vekaletnameler sunulsa da davacılardan ... adına mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan