Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5103 Esas 2018/5250 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5103
Karar No: 2018/5250
Karar Tarihi: 19.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5103 Esas 2018/5250 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/5103 E. ve 2018/5250 K. numaralı kararda, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık hakkında mahkumiyet cezası verildiği belirtilmiştir. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelenmiş ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiştir. Sanığın müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddiyle hükmün onanması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/9 ve 62, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/5103 E.  ,  2018/5250 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK"nın
    314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3,
    58/9 ve 62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    cezasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilme suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.