Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı ve örnek 6 icra emrinin 26.3.2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu takipten önce alacaklı banka ile yaptıkları protokole göre, borcu yeniden yapılandırarak, taksitlendirdiklerini, taksitlerin protokole göre ödendiğini, bu nedenle takip yapılamayacağından takibin geri bırakılmasını talep etmiştir.
İİK.nun 149-a maddesi yollaması ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takiplerde de uygulanması gereken aynı kanunun 33. maddesine göre; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re"sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
Somut olayda borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı ancak borçlunun icra mahkemesine yedi günlük itiraz süresi geçtikten sonra başvurduğu tebligatın usulsüzlüğü şikayetinde de bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda mahkemece süresinde yapılmayan şikayetin süreden reddi yerine bu husus nazara alınmadan, işin esasımn incelenerek yazılı şekilde icramn geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.