14. Hukuk Dairesi 2015/18907 E. , 2016/4411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile duruşmasız olarak davalı ..... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 12.04.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ve Av. ... .... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ..... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, 2373 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 218 m2 bölümü için tapu kaydına işlenen tapu tahsis belgesi bulunduğunu, tahsis belgesinin iptali için açılan davanın idari yargıda reddedildiğini, 04.08.1988 günlü yazı ile payının 7707 ada 4 parsele aktarıldığı ve bedel ödemesi gerektiğinin belirtildiğini, imar planında çocuk bahçesi olarak ayrılan tahsisli alanın imar planının iptal edildiğini ileri sürerek, 2373 ada 1 parselin 218 m2 veya 7707 ada 4 parselin adına tescilini; 03.10.2012 günlü ıslah dilekçesi ile de 7707 ada 4 parselin adına tescili halinde ödenen bedelin mahsubunu veya güncellenen değeri 138.000,00 TL bedelin Hazine"den alınmasını istemiştir.
Davalı Hazine, tahsise konu alanın imar planında kamusal alanda kaldığını, imar planının iptali nedeniyle dava koşullarının oluşmadığını; davalı ... Belediyesi, tahsise konu alanın imar planında çocuk bahçesinde kaldığını, imar planının iptali nedeniyle dava koşullarının oluşmadığını, 218 m2 tahsisli alanın 395,43 m2 alanlı 7707 ada 4 parsele bedeli karşılığı aktarıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ..... Büyükşehir Belediyesi ise süresinde yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davacının 29.356,00 TL"yi bloke ettiğinde 7707 ada 4 parselin 14678/39543 payının davacı adına tesciline; 218.000 ETL bedelin Hazine"den talep hakkının saklı tutulmasına; Hazine ve ..... Belediyesi hakkındaki davaların husumetten reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ..... Büyükşehir Belediyesi vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için, hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunmalıdır. Bunun yanında, tahsise konu yerde 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Kanun ile değişik 2981 sayılı Kanun uyarınca ıslah-imar planlarının yapılması, ilgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması ve tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması gerekir. Ayrıca, tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığıyla saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmeli, imar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı Kanun ile değişik 2981 sayılı Kanunun 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacıya Hazine adına kayıtlı 7721 m2 yüzölçümlü 1116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 218 m2 bölümü 07.07.1998 günlü ve 2/4559 numara ile tahsis edilerek aynı gün tapuya şerh edildiği anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı tapu tahsis belgesinin iptali istemi ile açılan davanın reddedildiği ve Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği bu nedenle geçerliliğini yitirmemiş bir tapu tahsis belgesi bulunmaktadır. Tahsise konu taşınmazın belirlenen 218.000 ETL bedelin aynı gün ödendiğine ilişkin banka makbuzu sunulmuştur. Taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan imar planında davacı taşınazının bulunduğu tahsise konu alan çocuk bahçesi olarak ayrılmış ve bölgede 0,326686 oranında düzenleme ortaklık payı kesilmiştir. Davacının taşınmazının kamusal alanda kalması nedeniyle davacıya 7707 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan yer tahsis edilmiş, bu tahsis işleminin iptaline ilişkin davacının idari yargıda açtığı dava reddedildiğinden tahsis alanı kesinleşmiştir. Hükme esas alınan 09.06.2014 günlü fen bilirkişi raporunda, davacıya tahsis edilen 218 m2 alandan düzenleme ortaklık payı düşüldüğünde 146,78 m2 yer hakettiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, davacıya 395,43 m2 yüzölçümlü 7707 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan 14678/39543 pay tesciline karar verilmesi yerindedir. Ancak, davacı tapu tahsis belgesine konu taşınmaz bedelini ödendiğinden tahsise konu miktarın bedeli yeniden talep edilmez. Dolayısıyla, 146,78/39543 pay için davacıdan yeniden pay bedeli olarak 29.356,00 TL"nin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de somut olayda, davacının tescil talebinin bedelin bloke edilmesi koşuluna bağlanması doğru olmayıp HMK"nın 297/2 maddesi hükmüne aykırı şekilde yeni bir uyuşmazlığa neden olacak biçimde koşullu olarak hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ........... Büyükşehir Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.