23. Hukuk Dairesi 2015/4261 E. , 2015/5856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2015
NUMARASI : 2014/563-2015/176
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekillerinin, davalı kooperatifin ortakları olduğunu, davaya konu genel kurul toplantısına müvekkillerinin bizzat katıldığını, yönetim kurulu ile denetçilerin faaliyet raporlarını sunumlarının ardından raporların görüşmeye açılması gündeminde bilgi edinmek, soru sormak, görüş bildirmek ve mali tablolar üzerindeki bazı hesapların açıklanmasını istemek amacıyla söz hakkı talep ettiklerini, buna karşın genel kurul tarafından söz hakkı sürelerinin 5 dakika ile sınırlandırılmasına ilişkin karar alındığını, iki yıl önceki 07.04.2012 tarihli genel kurulda hukukun emredici hükümlerine uyulmadan seçilmiş olan yönetimin yetkisiz olduğunu, bunların çağrısıyla yapılmış olan bu genel kurulun ve kararlarının yok hükmünde olduğunu, kooperatifin hak ve vecibelerde eşitlik ilkesinin yok sayıldığını, mülkiyeti davalı kooperatife ait 2523 ada üzerindeki taşınmazın satışında yönetim kurulunun basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kooperatifi telafisi güç ve imkânsız kayıplara uğrattığını, yönetim ve denetim kurulu seçimlerinin blok halinde yapıldığını ve bu şekliyle ekip halinde seçildiklerini, anasözleşmenin 42. maddesinde, "Yönetim kurulu üyeliklerine seçilen üyeler bu görevi üst üste en fazla iki dönem yapabilir." denilmesine rağmen rol ve yer değiştirilmek sureti ile 9 yıldır kooperatifte görev yaptıklarını ileri sürerek, davalı kooperatifin 12.04.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısının ve alınan tüm kararların yoklukla sakat sayılarak iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcileri, genel kurulda alınan kararların iptalinin istenebilmesi için ortağın karara muhalif kalarak ret oyu kullanması ve muhalefet şerhinin tutanağa geçirerek tutanağın altını imzalaması ve toplantı tarihini kovalayan bir aylık hak düşürücü süre içinde dava açması gerektiğini, bu yönüyle dava şartlarının oluşmadığını, davalı kooperatifin muhtemel zararlarına karşılık davacının teminat göstermesi gerektiğini, davacıların toplantıda olumlu oy kullandıklarını, hiçbir karara ret oyu kullanmadıkları gibi muhalefet şerhi vermediklerini, davanın TMK"nın 2. maddesine aykırı olduğunu, 07.04.2012 tarihli genel kurulda organların seçimine ilişkin karar iptal edilmedikçe, temsil ve ilzam yetkileri devam eden kurulların yasalardan ve anasözleşmeden kaynaklanan tüm görevlerini yerine getirmek zorunda olduklarını, genel kurul çağrısı yapmalarının yasa ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların davalı kooperatifin ortakları olduğu, davaya konu genel kurul toplantısına bizzat katıldıkları, davaya konu genel kurul gündeminin anasözleşmeye uygun olduğu, gündemde olmayan hususların görüşülmediği, anılan genel kurulun 2, 3, 4 ve 13. maddelerinin işleyişle ilgili olduğu, karar alınan ve hüküm kurulan diğer kararların kanun hükümlerine uygun olduğu, çok ortaklı kooperatiflerde konuşma süresinin sınırlandırılmasının mümkün olduğu, gündemde anasözleşme hükümlerine uygun olmayan bir karar bulunmadığı, seçilen yönetim kurulu üyelerinin üst üste iki dönemden fazla seçilmedikleri, anılan kararların yok hükmünde sayılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı, bu açıdan dava konusu genel kurulda alınan kararların kanuna, anasözleşmeye ve objektif iyiniyet kurallarına uygun olduğu, söz konusu kararların yoklukla mâlul olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, genel kurul kararlarının yok hükmünde sayılarak iptali istemine ilişkindir. Dava konusu 12.04.2014 tarihli genel kurul toplantısına davacıların katıldığı, 5 ve 6. maddeler dışındaki diğer maddelerin oybirliğiyle kabul edildiği, konuşma sürelerinin 5 dakika ile sınırlandırılması ile ilgili 5. maddenin 34 ret oyuna karşılık 101 kabul oyu ile oy çokluğuyla kabul edildiği, bu maddeye davacıların red oyu verdiklerinin kabulü halinde, tutanakta bu karara ilişkin muhalefet şerhlerinin bulunmadığı, bu karara yönelik sadece Şükrü Öztürk"ün muhalefetinin bulunduğu, bu durumda HMK"nın 114/2. maddesi yollamasıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53. ve anasözleşmenin 38. maddesinde aranan muhalefet şerhine ilişkin dava koşulunun gerçekleşmediği, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 6. maddede ise dava dışı Şükrü Öztürk"ün ret oyuna karşılık oy çokluğu ile karar verildiği, davacıların ret oyu ile muhalefet şerhlerinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan, yönetim kurulunun görev süresi dolsa bile yenisi seçilene kadar görevleri devam ettiği gibi, yönetimin seçimine ilişkin kararın iptali ya da butlanı kararının kesinleşmesine kadar genel kurulu toplantıya çağırmalarında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Görev süresinin bitmesi, seçimin iptaline ya da butlanına karar verilmesi, o yönetimin çağrısıyla toplanan genel kurulda alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da butlanı sonucunu doğurmaz. Çağrıda usulsüzlük, iptal nedenidir. Bu durumda mahkemece, gündemin 5. maddesinde alınan karara yönelik iptal isteminin bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Gündemin 6. maddesinde alınan kararda davacıların ret oyu kullanmamış olmaları, gündemin 7, 8, 9, 10, 11 ve 12. maddeleri ile ilgili olarak kararların oybirliğiyle alınmış olması ve butlan nedeninin bulunmaması karşısında, davacıların bu maddelerin iptali için HMK"nın 114/2. maddesi yollamasıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53. ve anasözleşmenin 38. maddesinde aranan ret oyu verilmiş olmasına ilişkin dava koşulunun gerçekleşmediği, esasen ret oyu vermeyenin yokluk halinin tespitini istemesinin 4721 sayılı TMK"nın 2. maddesine aykırı düştüğü gerekçesiyle, davanın iptal istemi bakımından usulden, kararların batıl olduğunun tespiti istemi bakımından ise esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru olmamış, 09.05.2014 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 15.09.2014 olarak yazılması hatalı olmuş ise de, gündemin 5,6,7,8,9,10,11 ve 12. maddeleri ile ilgili karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı maddenin 7. fıkrası uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin aşağıdaki şekilde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, gündemin 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12. maddeleri ile ilgili hükmün gerekçesi değiştirilmek ve kararın (HÜKÜM) bölümünün ilk paragrafındaki "Davanın" ibaresinden sonra "iptal istemi bakımından HMK"nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden, kararların batıl olduğunun tespiti istemi bakımından ise esastan" ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin 09.05.2014 olarak düzeltilmesine, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.