12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/11861 Karar No: 2011/30339
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/11861 Esas 2011/30339 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karabük İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/479-2011/68 numaralı kararında, borçlu şirket adına kayıtlı taşınmaza konulan haciz işleminin, aynı taşınmazın borçlu şirket adına kayıtlı tapusunun iptali ile şikayetçi adına tescili ile sonuçlanan mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra yapılmış olması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, kesinleşmiş mahkeme kararının tapu kaydının aleniyeti kadar hukuki değer arz ettiği belirtilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri, İcra ve İflas Kanunu'nun 366. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesidir.
12. Hukuk Dairesi 2011/11861 E. , 2011/30339 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Karabük İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/02/2011 NUMARASI : 2009/479-2011/68
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının, borçlu ..İnşaat Tic.Ltd.Şti. hakkında başlattığı takipte, halen borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğu, Karabük 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/12/2006 tarih ve 2006/322 E.-327 K.sayılı kararı ile şikayete konu taşınmazın borçlu şirket adına kayıtlı tapusunun iptali ile şikayetçi A. B. adına tesciline karar verildiği, kararın 23/02/2007 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Anılan mahkemece verilen taşınmazın tapusunun iptali ile şikayetçi adına tesciline ilişkin kararın kesinleşmesi şartıyla, şikayetçi, taşınmazın mülkiyetini karar tarihi itibariyle kazanmış olacağından, karar da 23/02/2007 tarihinde kesinleştiğinden, karar tarihinden sonra söz konusu taşınmaza borçlu şirketin borcundan dolayı haciz konulması doğru değildir. Şikayet konusu edilen Karabük 2.İcra Müdürlüğünün 2007/697 E., 2007/579 E.(2007/333 E.ile birleşen)2006/790 E.sayılı takip dosyalarından Karabük 1.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar tarihinden sonra haciz işleminin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Dairemiz içtihatlarında vurgulanan, haciz tarihi mülkiyetin tespiti açısından önem arzeder ise de; somut olayda görüldüğü gibi hacizden önce verilen (daha sonra kesinleşmesi şartıyla) mahkeme ilamı ile mülkiyet hakkının sona ermesi durumunda, tapu kaydının aleniyeti kadar hukuki değer arzeden kesinleşmiş mahkeme kararının (ilamın) da göz ardı edilmesi mümkün değildir. Zira, şikayetçi malikin taşınmazın kendisine ait olduğunu ispat açısından elindeki kesin hüküm karşısında (muhkem kaziye) başvurabileceği başka bir hukuki yol yoktur. Hal böyle olunca, haciz tarihinden önce verilen (daha sonra kesinleşen) mahkeme ilamı ile taşınmaz mülkiyetini kazanan şikayetçinin, isteminin, Karabük 2.İcra Müdürlüğünün 2007/697 E., 2007/579 E.(2007/333 E.ile birleşen)2006/790 E.sayılı takip dosyaları yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken tüm takip dosyaları yönünden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.