8. Hukuk Dairesi 2014/10784 E. , 2015/20152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... ile ... aralarındaki Katkı Payı Alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... 1. Aile Mahkemesi"nden verilen 21.02.2014gün ve 345/85 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteminin pul yokluğundan reddine karar verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
... A R A R
Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesiyle dava dilekçesinde belirtmiş olduğu evlilik birliği içerisinde edinilen iki adet Türkiye"de, bir adet Almanyada olmak üzere üç adet taşınmaz ilişkin olarak alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ve taşınmazların kişisel malı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacak isteğine ilişkindir.
Somut olaya gelince; eşler, 25.04.1984 tarihinde evlenmiş, Almanya Amstgericht Villingen Schvvenningen Mahkemesi"nce verilen 31.03.2009 kesinleşme tarihli kararı ile boşanmışlardır. Yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkin hüküm ise 28.12.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu, sırasıyla 4436 parsel ile 1243 parsel sayılı taşınmazlar eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 03.03.1998 ve 24.12.1999 tarihlerinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 s.lı TMK 179 m).
Tüm dosya kapsamı ve incelenen evraklardan; dava konusu edilen 1243 parsel sayılı taşınmazın arsasının 24.12.1999 tarihinde davalının babası tarafından davalıya satış gösterilmek suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
Hayatın olağan akışına göre, tapuda satış gösterilse bile babasının davalıya satışı bağış niteliğindedir. (YİBK 01.04.1974 tarih 1/2 sayı; 27.03.1957 tarih 123/2 sayılı) Yargıtay"ın ve Dairemiz"in kabulü bu yöndedir. İspat yükümlülüğü olağan durumun aksini ileri süren taraftadır. (HGK 26.06.2013 tarih 1137/879 sayı).
Somut olayda da; bağış yönündeki bu karinenin aksi davacı tarafça kanıtlanamadığından bu arsanın intikalinin bağış olması nedeniyle arsanın davacının kişisel malı olduğu hususu hesaplamada gözönünde bulundurulmalıdır.
Ayrıca, HMK. md. 31 uyarınca davayı aydınlatma görevi kapsamında iddia ve savunmada ileri sürülen hususlarda hakim olayı aydınlatmakla görevlidir. Davalı tanığı anne Habibe tarafından 1243 parsel sayılı arsa üzerindeki inşaatın davalının babası tarafından yaptırıldığı, davalının babası ölünce de yine banka hesabından para çekilerek mal rejimi sona erdikten sonra inşaatın tamamlandığı ileri sürüldüğüne göre, varsa söz konusu banka kayıtları ve inşaatın başlangıç, sürdürülüş ve tamamlanması ile ilgili resmi kurumlara yapılan taleplerin bulunup bulunmadığı araştırılarak; 1243 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binaların yapılış tarihi belirlenip mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulması gerekir iken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.460,20 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi